Fransa’da 1886-1951yılları arasında yaşayan René Guénon (Abdülvahid Yahya) Müslüman olmuş ve Şazeli tarikatine mensup bir fikir adamıdır. Muhyiddin İbnü’l-Arabi düşüncesinin Batıda tanınıp yayılmasında etkili oldu. Onun tesirinde kalan ve yolunu takip eden başka birçok mühtedi ilim ve fikir adamı yetişti. Denis Gril (d. 1949) de onlardan biridir. Müslüman adı Davut olan Denis Gril, İbn-i Arabi’nin her şeyden önce kendisine Kur’an’ı ve Sünnet’i sevmeyi sağladığını ve metafizik düşüncenin derinliğini keşfettirdiğini belirtir.
Deniz Gril’in bir kitabı “Allah’ın Kulu / İslam Maneviyatında Hz. Muhammed” adıyla Güllü Yıldız tarafından dilimize çevrildi ve basıldı (Vakıfbank yayını, Mart, 2025)
Yazar önsözünde özetle şöyle der: Bu kitap Müslümanların yüzyıllar boyunca Peygamberleri ile kurdukları çok yönlü bağı tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağ her şeyden önce taklit, hürmet ve muhabbet zerine kuruludur. Bu anlayış, Müslüman maneviyatının en önemli esaslarından biridir. Dolayısıyla bu kitapta, tarihçilerin kaynaklara eleştirel bir yaklaşımla tarif ve tasvir etmeye çalıştıkları Hz. Muhammed’i bulamazsınız. Kuran, sünnet, siyer-i nebi ve ilk nesillere dair okumamız, manevi mürşidlerin uyguladığı şekliyle geleneğin anlaşılması niteliğindedir. Ancak bu yaklaşım tarih dışı değildir. Aksine, Peygamberin insani ve asli hakikatini merkeze alan bir öğreti ve uygulamanın safhalarını takip eder.
Bu anlayış, Hz. Peygamber’in en yakınları, ailesi ve ashabı tarafından algılanışı ve saygı görmesini yansıtır. Çünkü Hz. Peygamber, büyük ölçüde onlar sayesinde ve aktarılan gelenek aracılığıyla asırlar boyunca inananlara yakın kalmıştır. Bu kitap işte bu varlığın ve bu hakikatin anlaşılması gayretindedir.
MANEVİ YÖNÜYLE HZ. PEYGAMBER
İki tip peygamber algısı vardır. İlki maneviyat bulutları üstünde gezen, fevkalade özelliklere sahip, her adımı mucizelerle dolu beşer üstü yapıda bir peygamber portresidir. İkincisi tam bunun zıddı, neredeyse sıradan, görevi sadece vahiy getirmekle sınırlı adeta bir postacı kimliğinde peygamber tipi. Bunların ikisi de aşırı ve yanlış görüşlerdir. Evet, Kur’an’ın ifadesiyle Peygamber efendimiz bir “beşer”, yani herkes gibi bir insandır. Ama o Allah’tan vahiy alır, ilahi teyide mazhar, zengin manevi dünyaya sahip üstün bir insandır. İşte Denis Gril kitabında Hz. Muhammed’in bu yönünü öne çıkarmak ister. Bu konudaki bilgileri tamamen vesikalara ve tarihi bilgilere dayanır. Bir yazı dizisi şeklinde bu kitaptan alıntı ve uyarlamalar yapmak istiyorum.
HZ. PEYGAMBER HEP DİRİDİR
Peygamber Efendimizin vefatından sonra da manen “hayatiyetini sürdürdüğü” düşünülebilir. Ahzab suresi 56. ayetine Denis Gril şöyle anlam verir : “Allah ve melekler peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve bol bol selâmlayın.” Yazar şu şekilde devam eder: “Bu uygulamanın ibadet haline getirilmesi, özellikle de namazın sonunda ve her türlü durumda, Peygamberin ruhaniyetiyle hemhal olma niyeti olarak anlaşılır, bunun başka bir izahı yoktur.” Demek ki Peygamber Efendimiz bir bereket kaynağı olmaya devam etmektedir. (s. 17-18). O, mizah ve karikatür malzemesi yapılamaz.
Gerçekten öyle değil mi? Müslümanların büyük çoğunluğu sıkça salevat duasını tekrarlar. Özellikle bir felaket anında, depremde, gök gürültüsünde, kazada, zor durumda kaldığımızda hemen “Allahümme salli ala…” diye okumaya başlarız. (Devam edecek)