Seydiköy kitapları-2 (Bu Ne Gaflet!)

Seydiköy’ü anlatan 3 kitaptan ikisine bir önceki yazıda değinmiştim. Hatırlayalım: Seydiköy, Gaziemir’in eski adıdır.
Seydiköy’le ilgili 3. kitap “Vatanım Sevdam Seydiköy” adını taşıyor. Yazarı: Maritsa Saritziotou Spyrou. Mübadelede Seydiköy’den Yunanistan’a göçen Rumlardan birinin torunu. Kitap Eylül 2012 baskılı. Gaziemir Belediyesi yayını.
Maritsa Spyrou dedelerinin memleketine meraklıdır. Günübirlik İzmir seyahatlerinde Seydiköy’ü ziyaret eder. Ailesinin sokağını, evini arayıp bulur ve duygularını biraz da dağınık biçimde yazar. 160 sayfalık kitabın ilk 80 sayfası bu gezilerin notları. İkinci yarısı, kuşe kağıda basılı albüm.
Can sıkıcı olan şu: Kitabın hemen başında “Hristomos Kalafatis” başlıklı 3 sayfalık bir yazı yer alır.

HRİSTOMOS

Kimdi Hristomos? 1919’da Yunan ordusunun İzmir’i işgali sırasında Rum Ortodoks Kilisesi Metropoliti idi. Azılı bir Rum milliyetçisidir. Rum çocuklardan izci grupları oluşturdu, onlara askeri eğitim verip Türk düşmanlığı aşıladı. Soydaşlarını Türkler aleyhine sürekli kışkırttı.
İşgal başlarken ilk gelen Yunan komutanı ve askerlerini limanda takdis etti. Bu durum Türk halkında büyük tepki uyandırdı. Takdisten sonra Yunan askerlerine yaptığı konuşmada: “Ne kadar Türk kanı içerseniz o kadar sevaba girmiş olursunuz” gibi sözler sarf ettiği söylenir.
Yunan işgalinden bir gün önce yayımladığı bildiride şöyle demiştir: “Kurtarıcılarımız yarın şehre girecektir. Yaşasın milletimiz!”
Hristomos’un bu ve benzeri davranışları İzmir Türk halkını çok üzdü. 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşundan sonra, sorgulanmak üzere İkiçeşmelik karakoluna götürülürken, onu görüp de galeyana gelen halk tarafından maalesef linç edildi. Olayın ayrıntıları, o günlere şahit olan M. Kamil Dursun’un “İzmir Hatıraları” kitabında anlatılır.

DENSİZLİK VE GAFLET

Amacım yaraları deşmek ve düşmanlık duygularını tazelemek değildir. Olanlar oldu ve geride kaldı.
Hristomos bizim için azılı bir düşman, Yunanlı için üstün bir milli kahramandır. Fanatik bir Rum milliyetçisi olan Maritsa Hanım aynen şöyle yazar: “1919, Yunan askerinin İzmir’in çalışkan ve üretken halkını kurtarmaya geldiği dönemdir.” Yani İzmir Rumları’nın Türkler’den kurtarılmasından söz eder.
Onun bir Rum milliyetçisi olarak böyle düşünmesi normaldir. Anormal olan, kitabının başına, konuyla alakasız bir Hristomos güzellemesi yazmasıdır. Üstelik Türkçe’ye çevrilecek bir kitap için bu, en hafif ifadeyle densizliktir.
İşte bu kitap Gaziemir Belediyesi Kültür Yayınları arasında çıktı, milletin parasıyla basıldı. CHP’li Başkan H. İbrahim Şenol takdim yazısında: “Eski Seydiköylü Rum dostlarımızla olan yakınlığımız bu kitap sayesinde daha da pekişecek diyor.
Sayın Başkan bir Türk ve İzmirli olarak Hristomos’un yaptıklarını bilmiyorsa ayıptır. Bilip de böyle bir kitabı Belediye imkanları ile bastırması ise gaflettir, hatta daha ötesidir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.