Cenk meydanında Müslüman olmak

Nudayr b. Haris Kureyş kabilesinin bilgi ve hikmet sahibi kişilerinden biriydi. Henüz İslam’ı benimsememiş bir grupla birlikte müşrikler safında 630 tarihindeki Huneyn Gazvesine katıldı. Kendisi şöyle anlatır: Kureyş’in Hz. Muhammed’de karşı giriştiği bütün savaşlarda bulundum. Hz. Peygamber Mekke’nin fethinden sonra Huneyn’e gidince biz de kendisiyle birlikte yola çıktık. Bizim amacımız bozguna uğraması durumunda ona baskın yapmaktı. Savaş başlarken Hevazin kabilesinin yaptığı ilk saldırı karşısında dağılan Müslümanların artık toparlanamayacağını düşündüm. O sırada ben de Hz. Muhammed’i (sav) öldürüp onun hakkından gelmek için harekete geçtim. O kır renkli katırının üzerinde müşriklere karşı yürüyordu, çevresinde beyaz yüzlü insanlar vardı. Ona yöneldiğimde o adamlar durmamı ihtar ettiler, korkudan titremeye başladım. Kendi kendime bu Bedir’de olanın aynısıdır, meleklerin ona yardım ediyor olmalı, bu adam hak üzere olup korunmaktadır diye düşündüm.

DEĞİŞEN DUYGULAR
Anlatmaya devam eder: Allah niyetimi değiştirdi, düşündüklerimin de etkisiyle olmalı, içimde İslam’a karşı bir sevgi belirdi. Daha bir deveyi sağma süresi geçmemişken Hz. Muhammed’in (sav) ashabı toparlanıp hücuma geçtiler. Biz müşriklerin hizasında duruyorduk. Derken bizi sıkıştırıp dağıttılar, herkes can derdine düştü, ben de toz duman arasından çıkıp Evtas Vadisinde yukarı doğru ilerleyip bir ağacın ardına kimsenin göremeyeceği şekilde saklandım, korkmuştum, uzun zaman orada kalakaldım. Hz. Peygamber Huneyn’den sonra Taif’e varıp daha sonra Cirane’ye gidince halim değişmeye başladı, ben de oraya gittim, derken Resulullah’la karşılaştım, bana güler bir yüzle, “Sen Nudayr mısın?” sorunca “Evet efendim!” dedim. Bunun üzerine “Senin bu halin, Huneyn günü yapmak isteyip de engellendiğin halden daha hayırlıdır!” buyurdu, Hemen yanına vardım, bana “İçinde bulunduğun durumu göreceğin zaman geldi artık!” deyince “Evet gördüm!” dedim ve kelime-i şehadeti okudum. Bunun üzerine bana “Allah’ım!
Onun sebatını, inancına olan bağlılık ve azmini arttır!” diye dua etti. Onu hak ile gönderene ant olsun ki kalbim dinde sebat ve hakka yardım konusunda bir taş gibi sağlam oldu.

MADDİ VE MANEVİ ÖDÜL
Konak yerime yeni varmıştım ki yanıma bir adam gelerek “Allah Resulü sana 100 deve gönderdi, benim de borcum var, ondan bana da ver!” dedi. “Bu Allah Resulünün beni İslam’a ısındırmak için gönderdiği bir şeydir, İslam’ı benimsemem karşılığında bir şey (rüşvet) istemem” deyip önce almayı düşünmedim. Sonra da “Kendim istemedim, bu Allah Resulü’nün hediyesidir” diyerek aldım ve o adama da 10 deve verdim. Müslüman olduktan sonra Medine’ye yerleşen Nudayr “Bize İslamiyet ile ikramda ve Muhammed (sav) ile lütufta bulunan Allah’a hamdolsun. Bu sayede babamızın üzerinde öldüğü din üzere ölmedik!” diye şükrederdi. (Ahmet Özel’in Yeni Siyer kitabından uyarlama)

Yorumlar kapatılmış.