Hz. Peygamberin affediciliği

Hebbar b. Esved şair ve Hz. Peygamber’e, Müslümanlara düşmanlıkta başı çekenler arasında yer almış biridir. Şiirleriyle Hz. Peygamber’i ve Müslümanları hicvetmiş, onları kötülemiş, yermişti. Bedir Gazvesinden bir ay kadar sonra Hz. Peygamber’in kızı Zeyneb’in Mekke’den Medine’ye gitmek üzere yola çıktığını öğrenince, bu kişi bir arkadaşıyla peşlerine düşerek Mekke çıkışında ona yetişmiş, mızrağıyla deveyi ürkütmesiyle Hz. Zeyneb bir kayanın üstüne düşerek kaburga kemiği kırılmıştı. O sırada hamile olduğu çocuğunu da düşürmüş ve ölünceye kırığın acısını hissetmişti.
Bu olay üzerine Hz. Peygamber bir seriyye (küçük süvari birliği) yollayarak Hebbar’in yakalanıp öldürülmelerini emretmişse de giden birlik onu bulamadan geri dönmüştü.

Hebbar, Mekke’nin fethedildiği gün yakalandıkları zaman öldürülmeleri emredilen on kişi arasında yer aldı, fakat ele geçirilemedi. Bir süre sonra Müslüman olmaya karar vererek Medine’ye Hz. Peygamber’in yanına geldi. Hakkında öldürülme kararı bulunduğu için kendisini görenler hemen Hz. Peygambere onun Hebbar olduğunu söylediler, bu arada bazıları ona saldırmak üzere kalktıysa da Resulüllah onlara oturmalarını işaret etti.

BAĞIŞLAMA
Bir sahabi Hebbar’n adının her anılışında Hz. Peygamberin ona olan öfkesini gördüğünü, gönderdiği hemen her askeri birliğe onu bulduklarında öldürmelerini emrettiğini söyler. Hebbar, Mescid-i Nebevi’de Hz. Peygamberin huzuruna varınca şu şekilde konuştu: “Selam üzerine olsun ey Allah’ın Resulü! Allah’tan başka ilah olmadığına ve senin onun elçisi olduğuna şehadet ederim.
Sizden memleket memleket kaçtım, yabancı ülkelere sığınmayı düşündüm, sonra sizin akrabaya iyiliğinizi, erdeminizi, size karşı cahilce ve kaba davrananları affetmenizi hatırladım. Ey Allah’ın elçisi, putperest bir topluluk idik, sizin sayenizde Allah bizi hidayete erdirdi, sizin vasıtanızla bizi yok olmaktan kurtardı. Size karşı işlediğim kabalıklardan dolayı bağışlayın. Yaptığım kötülüğü ikrar, günahımı itiraf ediyorum.” Bunun üzerine Allah Resulü de “Seni bağışladım; İslam’a erdirerek Allah da sana ihsanda bulunmuştur.
İslam, kendisinden önce işlenen günahları siler” buyurdu.

Zübeyr Avvam şöyle der: “O sırada Hz. Peygambere bakıyordum.
Hebbar’ın işlediklerinden dolayı özür dilemesi karşısında mahcup şekilde başını öne eğerek ‘Seni affettim!’ diyordu.”

ŞEFKAT VE MERHAMET
Peygamber Efendimiz bir savaş yolculuğu sırasında yol kenarında bir dişi köpekle kendisini emmekte olan yavrularını ve köpeğin onları korumak için hırladığını görünce oraya bir nöbetçi koyup ordu geçinceye kadar bekleyerek hayvanların ürkütülmemesini emretti.

Gene bir yolculuk sırasında mola yerinde üslerinde bir çöl toygarının (serçe büyüklüğünde bir kuş) uçup durduğunu gören Hz. Peygamber kuşun yumurtasını kimin aldığını sormuş, bir kişi aldığını söyleyince onu yerine koymasını emretmişti. Bir defasında da ihtiyacını gidermek için bir hurma bahçesine girdiğinde bir devenin gözyaşları içinde inlediğini görüp yanına varmış sırtını ve kulaklarının arkasını okşayınca hayvan sakinleşmiş, sonra sahibini “Allah’ın sana mülk olarak lütfettiği bu deve hakkında Allah’tan korkmaz mısın? Onu sürekli çalıştırıp yorduğunu ve aç bıraktığını bana şikayet ediyor” diye azarlamıştı.
(Yeni Siyer kitabından)

Yorumlar kapatılmış.