UMRE GÜNLÜĞÜ-4

Umre ziyaretimizin Medine ayağında 3 gün kaldık. Bu sırada gittiğimiz yerlerden biri de Kıbleteyn (İki kıbleli) Mescidi’dir. İslam’ın ilk yıllarında namazlar Kudüs’teki Mescid-i Aksa yönüne dönerek kılınıyordu. Peygamber Efendimiz kıblenin Kabe olmasını arzu ediyordu. Hicretten bir buçuk yıl sonra bu konuda vahiy geldi. Hz. Peygamber (as) o sırada burada ashabıyla birlikte öğle namazı kılıyordu. Tam namazın ortasında Mescid-i haram’a (Kabe’ye) dönerek kılınmasını emreden ayet geldi (Bakara, 144). Bunun üzerine Peygamber Efendimiz ve cemaat yönlerini Kabe tarafına çevirdiler. Böylece Kudüs’e dönülerek kılınmaya başlayan namaz, Kabe’ye yönelerek tamamlandı. Kıbleteyn (iki kıbleli) denmesinin sebebi budur.

Günümüzde burada çok büyük bir cami bulunmaktadır. Ziyaret ettiğimiz bütün camiler, merkezi kubbeli ferah Osmanlı camileriyle kıyaslarsak mekan genişliğinden dolayı biraz basık görünüyor.

KUBA MESCİDİ

Burası da İslam tarihinin önemli bir hatırasıdır. Peygamber Efendimiz zorlu hicret yolculuğunun sonuna yaklaşırken, Medine’ye 5 km mesafedeki Kuba mevkiine gelince burada birkaç gün istirahat etti. O sırada bir mescit yaptı, inşaatta bizzat kendileri de çalıştı.

Hz. Peygamber (as) vefalı, hatıralarına saygılı biriydi. Zaman zaman bu mescidi ziyaret ederdi. Burada kılınacak 2 rekat namazın çok sevaplı olduğunu belirtir. Aynı şekilde “Uhud bizi sever, biz de Uhud’u severiz” buyurur.

Kuba Mescidi (Camisi) birçok defa genişletilmiştir. Bugün on bin kişi alabilecek bir büyük cami şeklindedir. Kuzey tarafında hurma bahçeleri yer almaktadır. Hac ve umre ziyaretçileri burayı her zaman şenlendirmektedir.

HENDEK SAVAŞINDAN KALANLAR

Uhud’ta Hz. Peygamber’i öldüremeyn Mekkeli müşrikler, müslümanları tamamen yok etmek amacıyla büyük bir ordu ile Medine’ye doğru hareket ettiler. Bunu haber alan Peygamberimiz (as), Selman-ı Farisî’nin teklifiyle Medine’nin batısında bir hendek kazılmasına karar verdi. Savunma savaşı yapacaklardı. Kısa sürede, 5,5 km uzunluğunda, 9 metre genişliğinde ve 4,5 metre derinliğinde bir hendek kazıldı. Peygamberimiz bu hendeğin kazılmasında bilfiil çalıştı.

Kalabalık düşman ordusu Medine yakınlarına geldiler (627). Hiç görmedikleri bir hendekle karşılaşınca şaşırdılar. Hendek’ten çıkartılan toprak Müslümanlar tarafından siper olarak kullanıldığından, ne karşıdan bir at geçebilmiş, ne de atılan oklar isabet etmişti. Kuşatma 27 gün sürdü, Müslümanlar çok sıkıntı çekti. Peygamberimiz son günlerde düşmanın hezimeti için dua etti ve Allah’ın yardımı yetişmişti. Aniden bir rüzgâr ve kum fırtınası çıktı. Müşrikler, geri çekilmek zorunda kaldılar.

Günümüzde Efendimizin karargâhını kurduğu yere yapılan küçük bir Fetih Mescidi var. Ayrıca büyük ve modern bir cami bulunmaktadır. Halen hendekten hiçbir iz yoktur, üzerine yol yapılmıştır.(devam edecek)

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*