Ali Rıza Avni

Orta yaşın üstündekiler hatırlar, televizyon yokken radyolarımızda bir program vardı: Ses ve Saz Dünyamızdan. Jenerik melodisi meraklıların hemen dikkatini çekerdi. 1961’den itibaren İzmir Radyosu’nda hazırlandı ve sunuldu. Seviyeli ve kaliteli bir program idi.
Ali Rıza Avni hazırlardı. Tam 37 yıl devam etti. Bu program 25. yılında, sürekliliği dolayısıyla Guiness Rekorlar Kitabı’na geçti. A. Rıza Avni çok zengin olan arşivindeki eserleri, doyurucu açıklamalarla dinleyicilere sunmuştur.
A. Rıza Avni, 1931’de İzmir’de doğdu. İzmir Yüksek Ticaret ve Ekonomi Okulu’nu bitirdi. Devlet Demir Yolları’nda şeflik ve müdürlük yaptı.

O BİR BEKTAŞİ
İzmir’de Bektaşilik’ten söz etmiştik. Ali Rıza Avni’yi anışımız bu sebepledir. Yaşar Aksoy’un ifadesiyle: “O Bektaşi güzelliğine, Mevlevi hoşgörüsüne, İzmirli duyarlığına ve insani ruha sahip bir güzel insandı.” Bektaşilerin kültür ve sanat hayatımızda önemli bir yeri olmuştur.
Ali Rıza Avni de iyi bir Bektaşi idi, alçak gönüllüydü. Kültürü, gelmişi geçmişi, musikisi, tekke adetleri ve folkloru ile Bektaşiliği kabullenmiş, öğrenmiş ve hazmedip uygulamıştı.
Musikiye ortaokulda başladı. Refik Fersan, Münir Nureddin Selçuk, Yesari Asım Ersoy, Hayri Yenigün, Fehmi Tokay gibi üstadlardan meşk etti. Klasik musiki ve müzikolojiye merak sardı, bu konularda ciddi çalışmalar yaptı. Musikimizi en iyi bilenlerden idi.
1964’te İzmir Radyosu’na girdi, 1981’de oradan emekli oldu. TRT danışma ve repertuvar kurullarında üyelik yaptı. Ege Üniv. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı’da öğretim görevlisi olarak çalıştı.

YENİ ASIR YAZARI
Gazetelerde musiki yazıları yazdı, bunların sayısı 180’i buldu. Yeni Asır’da 15 yıl musiki sayfasını yönetti. Çok zengin bir musiki arşivi vardı. Arşiv ilim demek, sanatın tapusu demek, kalıcılık demek. Bunları Ege Üniv. Devlet Konservatuvarı’na bağışladı.
19 yaşında beste yapmaya başladı. Güftelerinin çoğunu kendisi yazdı. Bestelerini genç yaşlarında iken yaptı. Klasik anlayıştan ayrılmak istemedi, onun için piyasa şarkıları bestelemedi. Bir Acemaşiran şarkısının kendine ait sözleri şöyle:
“Canan okuyor aşkın ilahi sesidir bu / Gülzar-ı ezel bülbülünün nağmesidir bu / Guş eyleyenin gönlü geçer her hevesinden / Yalnız o kalır dilde gönül bestesidir bu.”

4 KAPI 40 MAKAM
Ege’de yaşamış son Bektaşi Dedebaba’larından biri de Bedri Noyan’dır (1912-1997). A. Rıza Avni onun bazı şiirlerini besteledi. Onun muhibbi ve yakınıydı. Şu şiirine Acemaşiran makamında bestesi vardır:
“Düştüm bir yol sevdasına / Beni güldür deli gönül / Götür yarin rüyasına / Sonra öldür deli gönül.
Yunus ile dağda mıyım / Emrah ile bağda mıyım / Dertli’yle bir çağda mıyım / Bana bildir deli gönül.
Bilmezdim gafildim boştum / Dolmak için nice koştum / En son bir ateşe düştüm / Beni kaldır deli gönül.”
Dört kapıdan aşkla girdim / Kırk basamak öte vardım / Orada kendimi gördüm / Bu ne haldir deli gönül.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.