Arda TURAN

Arda Turan 1987 İstanbul Bayrampaşa doğumlu.
Futbola 8 yaşında mahallesinde başladı. 12 yaşındayken, Galatasaray’a transfer oldu.
2011’de İspanyol kulübü Atletico Madrid’e, daha sonra Barcelona takımına geçti.
Sevimli ve sempatik halleriyle gönüllerimizde taht kurdu. Yakın zamana kadar basında hep başarılı haberlerini okuduk. Yenilmez takım Barcelona berabere kalınca, İspanyol basını Arda’ya yüklenir oldu. Can sıkıcı haberler spor gündemini işgal etmeye başladı.
Günümüzde futbol kapitalizmin önemli bir ayağıdır. Kapitalist zihniyet daima kazanmak ister.
Dün göklere çıkardığını basit bir sebeple çiğneyip geçebilir.
Dileğimiz Arda hakkında hep iyi haberler duymaktır.
Bayrampaşa İstanbul’un orta sınıf halkının yaşadığı bir yerdir. Arda doğup büyüdüğü semti, mahallesini, anne babasını, arkadaşlarını hiç unutmadı.
Bu yönü ve mütevazi kişiliği sevilme sebeplerinden biri sayılır. Öyle ki sık sık magazin gündeminde yer alması bile hoş görülür.

YERLİ VE MİLLİ

Hakkında yapılan haberlere, verdiği röportaj ve davranışlarına bakılırsa, Arda tam bir halk çocuğudur. Yerli ve milli değerlere saygılı, inançlı biridir.
Genç ve dünya çapında başarılı ve çok kazanan biri olan Arda nefis muhasebesi yapmayı bilen biridir. Bakın ne diyor:
“Kendimi kötü hissediyorum; bazen doyumsuzluğuma, aç gözlülüğüme kızıyorum, hiçbir şey yokken. Allah çok şey verdi ama işte insanız. Hep biraz daha fazlasını çekiyor nefis. Daha fazla para, daha fazla araba, daha fazla ev. İnanın hiçbir şey olmuyor.
Olmayan olsun, olan daha fazla istiyor, bu mücadele hayatı alıp gidiyor.” Başarıları onu şımartmamış, eski sade ve samimi hayatına özlemini dile getirir:
“Çok iyiydi bizim Atilla abinin köftesi, çeyrek severdim, ekmeği çıkartıp üstüne kapatırdı.
Şimdi her gün köfte var ama aynı tat yok. Böyle bir şey işte hayatın sınavı. Yokken özlem duyulan, varken sıkılınan..
Annem bazen ’70 metrekare evi özlüyorum’ diyor. Haklı, çünkü o zamanlar daha samimiydi her şey.”

ERDEMLİ BİR GENÇ

Arda ailesine düşkündür:
“Babam geçen gün anneme ‘Arda’yla gezdik, bana çok sarıldı’ dedi, mutlu olmuş.
İyi adamdır benim babam, hem de çok iyi. Düşünsene benim ya sponsor ya kamp ya maç ya bir görüşme ya da haylazlıklarım, başka önceliklerim var.” En önemli hasletlerden biri, elde ettiği varlık sebebiyle şımarmamak, ne oldum delisi haline gelmemek, hatalarını görebilmek ve şükretmeyi bilmektir.
Arda’da bunların var olduğu görülüyor:
“Hayata karşı yaptığım haylazlıklardan, hayattan özür diliyorum.
Çok hata yaptım ama asla niyetim kötü değildi ve sonuncusu ve en önemlisi Allah’a ne kadar şükretsem az çünkü bana verdiklerini, bana verdiği akılla hayal bile edemezdim.” Habertürk, 07.10.2015

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.