Bayram neşesi

Çeşitli anket sonuçlarına göre Türk halkının yüzde 80’i Ramazan orucunu tutmaktadır. Bu oldukça yüksek bir nispettir. Halkımız dini duyarlık konusunda sanılandan daha ileri seviyededir.
Bir oruç ayını daha geride bıraktık. Sıcak günlere rağmen Ramazan boyunca Allah’ın emrine uyarak ve O’nun hoşnutluğu için gündüzleri yiyip içmekten, alışık olduğumuz bir takım adetlerimizden, bazı zevklerimizden mahrum kaldık. Oruç ayını başarıyla tamamladık. Ramazana mahsus kulluk görevlerimizi imkan nisbetinde yerine getirmeye çalıştık. vazifesini yapmış kişilerin huzuruyla bayram etmek, sevinç ve mutluluk duymak da hakkımızdır.

SAVAŞ VE ZAFER
Dinimizde bir anlayışa göre düşman karşısında vuruşmaya “küçük savaş”, nefsimizle mücadeleye “büyük savaş” denir. Oruç ibadetini özellikle sıcak mevsimlerde layıkı ile yerine getirebilmek de bir büyük savaş sayılır. Savaş kazananların sevinmek hakkıdır. Ramazan Bayramı’nda sevinmek de böyledir.
Nefisle savaşı devam ettirmek, yani basit arzu ve istekleri yenmek; kendini beğenmişlik, çekememezlik ve kıskançlıkları atmak, ömür boyu sürmesi gereken hareketlerdir. Bunu başarabildiğimiz takdirde, her günümüz bayram olacaktır.

PAYLAŞMAK
Sevinçler ve neşeler topluca yaşanırsa daha bir güzel olur. O bakımdan bayramlarda karşılıklı ziyaretler önem taşır. Bayramlar bu bakımdan aynı zamanda milli geleneklerimiz arasına girmiştir. Seküler çevreler bile bir şekilde bayram neşesine ortak olurlar.
Ramazan içinde çoğumuz mali bir ibadet olan zekatlarımızı verdik. Aile reisleri, bütün aile fertleri için fitrelerini verdiler. Bunlar mecbur olduğumuz dini görevlerimizdir.
Bunun dışında her seviyeden insanın yapabileceği yardımlar vardır. Bu yardımları, karşımızdakini incitmeden, kişiliğini yaralamadan, ince bir üslupla yapmalıyız. Peygamber’imizin ifadesiyle; sağ elimizin verdiğini sol elimiz bile bilmemelidir. Yani asla reklam etmemeli, gösterişe kaçmamalıyız. Bu yolla karşımızdaki kimseyi incitirsek, kaş yapayım derken göz çıkarmış oluruz.

BAYRAM NAMAZI
Bu sabah güne bayram namazı ile başladık. Bayram namazları ne muhteşem bir dini tezahürdür! Yediden yetmişe, en küçük köyden büyük şehre kadar bütün Türkiye’nin katıldığı bu büyük topluluk, bu mahşeri kalabalık ne yüce bir hadisedir! Ellerinde seccadeleriyle, bayram namazı kılmak için sabahın erken saatlerinde, cami avlularını, sokakları ve caddeleri dolduran bu kadar insanı kim ve hangi güç harekete geçiriyor dersiniz? İnançları değil midir bu insanları bir araya getiren? Her geçen yıl daha da büyüyen bu görünüş ne kadar sevindiricidir. Bu durum milli bütünlüğümüzün de bir göstergesidir. Şükrediyor ve Rabbim, birlik ve beraberliğimiz hiç bozulmasın, daima güçlensin diye dua ediyoruz.
Bir dörtlükle bitirelim: “Bayramlar bayram ola/ Gönüller seyran ola/ Hak katında duamız/ İnşallah makbul ola.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.