Bilim ve gönül adamı

Neşeli, dinamik ve sevecen insan Prof. Orhan Terzioğlu 67 yaşını doldurdu ve emekli oldu. Bu vesileyle DEÜ Tıp Fakültesinde bir tören düzenlendi. Yapılan konuşmalardan Orhan Hoca’nın “insan” cephesini öğrenmiş olduk.
Şimdi profesör olan ilk lisansüstü öğrencisinin ifadesine göre, Orhan Bey titiz bir bilim adamıdır, öğrencilerine düşünmeyi, bilimsel düşünceyi ve soru sormayı öğretmiştir. Soru sormak bir hünerdir: “Sormaz ki bilsin, sorsa bilir. Bilmez ki sorsun, bilse sorar.”
Dekan Tülay Canda’dan: “15 yıldır Orhan Bey’le burs kurulunda çalışırız, mülakatlar yaparız. Bazı öğrencilerin özel durumlarını kendisine anlatmam. Söyleyecek olsam belki de bankada nesi varsa vermeye kalkar, sonra nasıl geçinir bilemem. İnciraltı yurdundaki kız öğrencileri Bornova’ya göndermeye kalktılar. Orhan Bey evinin yanındaki dairesini tamir ettirip 5 öğrencimizi yerleştirdi. O gönül zenginidir, biraz üstüne varılsa kira ile ev tutup başka öğrencileri de barındırmak ister.”
Rektör Mehmet Füzün’den: “Orhan Terzioğlu renkli ve farklı bir insan. O bir bilim insanı. Bilimin kuralları, sınırı ve bugünkü haliyle bir sonu var. Orhan Hoca için o sınırın ötesinde de alanlar mevcut: Tasavvuf alanı, uhrevi alan, mana alemi. O, bilimdeki doygunluğunu aşarak bu farklı alanda yürümeye başladı. Bundan kendisi zevk aldığı gibi çevresine de çok şey gösterdi.”

MAAŞI HAKETMEK

O. Terzioğlu DEÜ Tıp Fakültesi Genetik Anabilim Dalı profesörü. 1967’den beri önce antibiyotiklere direnç konusunu çalıştı. Ardından dumanın insan hücrelerinde kanser yapıcı etkisi. Sigaranın kimyasallara ayrılması ve bunların kanser yapıcı tesirinin incelenmesi. Bölgemizdeki kalıcı hastalıkların önlenmesine yönelik genetik tedbirler neler olabilir. Başlıca araştırma konuları bunlar.
O. Terzioğlu’nun yurtiçi ve yurtdışında kültür gezileri meşhurdur. Yıllık izinlerini tamamen bu gezilerde harcıyor. Anadolu’nun her yerini gezdi. Asya ülkeleri, İran, Hindistan, Türk Cumhuriyetleri, Uzak Doğu, Japonya, Mısır, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kuzey Amerika ve bütün Avrupa.
O, gezdiği yerleri, izlenimlerini, fotoğraf ve video çekimiyle kalıcı hale getirir. Seyahat sonraları meraklılarıyla paylaşır. Diyor ki: “Bütün bunların sonucu öğrendiğim şu: Sevmekten başka değer, birlikten başka hiçbir gerçek yoktur.” O. Terzioğlu İzmir ve Ege şehirlerinde fotoğraf sergileri açtı, söyleşiler yaptı, konferanslar verdi. Bunlardan büyük zevk alır, çağrılan her yere gider. Şöyle diyor:
“Gezip dolaşırken Yunus’un ‘Yaradılmışı severiz, Yaradan’dan ötürü’ sözleri daha iyi anlaşılıyor. Bu düşünceyle bir Hindu, Bir Yahudi veya ateistle rahatça konuşup iletişim kurabiliyorsunuz. Genetik çalışırken ölçüm şudur: Bir gence, bir insana faydam dokunsun, böylece ülkemin bana verdiği maaşı daha iyi hak etmiş olurum. Bu tür duygularla başlayan çalışmalarımız, bu şekilde verdiğim tezler daha iyi sonuçlara yol açmıştır.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.