DENİZLİ’DE BİLGİ ŞÖLENİ

Anadolu şehirlerinde üniversitelerin yayılması güzel sonuçlar doğurdu. Bu kurumlar bulundukları bölgede sosyal, ekonomik ve kültürel alanda öncülük ediyorlar.

Denizli’de Pamukkale Üniversitesi bunların başında gelir. Kınıklı’da tatlı bir yamaç üzerinde, sür’atle büyüyen ve gelişen bir kampüsü var. Bulunduğu çevreye değer kattı. Planlı, düzgün ve ferah bir yapılaşmaya vesile oldu.

20 yaşındaki Pamukkale Üniversitesi en hızlı gelişen yüksek öğretim kurumlarımızdandır. Fiziki yapısı, öğretim elemanları ve .. bin öğrencisiyle imrenilecek bir seviyededir.

6-7 Aralıkta Denizli’de önemli bir kültür faaliyeti var: “Türk Tefekkür Dünyası Bilgi Şöleni”. Türkçemize karşı duyarlığı olanlar “Sempozyum” yerine “Bilgi Şöleni” ifadesini tercih ederler.

Bu şölen, Pamukkale Üniversitesi öncülüğünde Denizli Valiliği, Denizli Belediyesi ve Türk Ocakları’nın katkılarıyla yapılıyor. Yer: Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi. Üç ayrı salonda 78 bildiri ile geniş katılımlı bir kültür ziyafeti.

BAŞLICA KONULAR

Sunulan bildirilerden bir kaçının başlığı şöyle: Atatürk’ün Tefekkür Dünyasında Türk Ocakları Gerçeği, Türklerde Günlük Hayat ve Eğlenme Anlayışı, Anadolu Coğrafyasında Türk Kültür Şifrelerinin Taşıyıcıları: Alevilik-Bektaşilik, Türk Düşünce Dünyasında Avrupa, Türk Tefekkürünün Kaynakları, Türk Bilim Tarihi, Türk Tefekkürünün Teşekkülünde Farabinin Yeri Ve Rolü, Erol Güngör ve Son Dönem Tefekkür Dünyamız, Türk Tefekküründe Samiha Ayverdi, Necip Fazıl’ın Fikir Dünyası, Anadolu Yollarında Bir Romantik: Faruk Nafiz, Bir “İsyan Ahlakçısı” Olarak Nurettin Topçu.

TEFEKKÜRÜMÜZDE TASAVVUFUN YERİ

Ben de bir bildiri sunuyorum: “Tefekkür dünyamızda Tasavvufun Yeri”. Özetle şunları söylüyorum:

Tefekkürü dinden soyutlamak mümkün değildir. Kalp aynasının masiva pasından temizlenmesi sonucu, oraya bir takım ilahi hakikatler yansıyabilir. Bilginin kaynağı ve elde edilme araçları (epistemoloji) konusunda tasavvufa geniş bir alan açmak gerekir.

Milletimizin İslam dinine girişinden bu yana etkisinde kaldığı en önemli akım tasavvuftur. Bugün milletler arası alanda kendileriyle iftihar ettiğimiz kişiler tasavvuf kültürünün meyveleridir. Mevlana’yı yetiştiren çevre tasavvuf muhitidir. Türk tefekkürü skolastik felsefe alanında göstermediği orijinalliği mistik felsefe alanında gösterdi.

Tarihimizde medreseler akli ve nakli ilimlerin öğretildiği, tekkelerse tasavvufun yaşandığı kurumlardır. Medrese Allah’a karşı korku, tekke sevgi telkin ediyordu. Geniş halk kitleleri tekke atmosferinde daha rahat etti. Yokluklar, siyasi huzursuzluklar ve sıkıntıların bunalttığı insanlar tekkede huzur buldu. Tekke estetik düşüncenin ve uygulamanın da mekanı oldu.

Tasavvuf; bilgi kaynağı olarak keşif, ilham, sezgi diye isimlendirilen zengin bir alan açmıştır. Şiirimizi, edebiyatımızı, güzel sanatlarımızı tasavvuf olmadan anlama ve yorumlama imkanımız yoktur.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.