ESKİ İZMİR’DE KÜLTÜR MEKANLARI

İzmir’de 19. asrın ikinci yarısından itibaren canlı edebiyat ve sanat ortamı olduğu görülür. Oldukça zengin bir basın dünyası vardır. Gazeteler ve dergiler boy boydur.

Ö.Faruk Huyugüzel “İzmir Fikir ve Sanat Adamları” kitabında 1850-1950 arası İzmir basınını inceler. Bu kitaptan hareketle bazı bilgiler sunuyoruz.

1864’de vilayetler nizamnamesi çıkarıldı. Buna göre İzmir, Aydın vilayetinin merkezi oldu. Bu vilayet İzmir’in yanı sıra bugünkü Manisa (Saruhan), Aydın, Denizli ve Muğla (menteşe) illerini içine alıyordu. Yani geniş bir bölgeydi.

Fikir ve sanat bakımından İzmir diğer şehirleri ve İstanbul’u da etkilemekteydi.

Bu dönemde Türk çevrelerinde fikir ve sanat hareketlerine kaynaklık eden merkezler şunlardı: Cami ve medreseler, kütüphane ve kıraathaneler, tekke ve zaviyeler, resmi ve özel modern okullar, matbaalar, gazete ve dergi idarehaneleri, tiyatrolar, kültür ve sanat dernekleri.

O sırada İzmir’de 69 cami ve mescit vardı. Medrese sayısı 40’a yakındı. Buradaki görevliler din hizmetleri yanında camilerdeki kütüphaneleri yönetir, öğrenci yetiştirir, kitaplar yazardı. Vakıf kütüphaneleri arasında Hisar, Şadırvan, Müftü ve Kemeraltı Camilerine ait kütüphaneler dikkati çeker.

Kıraathaneden Cafe’ye

Birçok kahvehanenin tabelasında “kıraathane” kelimesi yer alır, anlamı okuma evi, okuma yeri demektir. Kıraathaneler aynı zamanda bir kitaplık işlevi görürdü, buralarda okunmak için kitaplar bulunurdu. Ayrıca günlük gazeteler ve dergiler müşterilere sunulurdu. Günümüz kahvehanelerinde bu geleneğin devamı olarak sadece birkaç gazete bulunmaktadır. Kıraathaneler de “cafe” olup çıktı.

Bazı kıraathanelerin seçkin müdavimleri vardı. Beyler sokağındaki Askeri kıraathanesine devrin şair ve yazarları gelirdi: Şair Eşref, Bıçakçızade Hakkı, Baka Tevfik, Yakup Kadri ve Bezmi Nusret gibi…

Mevlevi ve Bektaşi meyilli yazarlar Kemeraltı girişindeki Ekmekçibaşı Kıraathanesi’ne devam ederdi: Mevlevi şeyhi Nurettin, Tokadizade Şekip, Müstecabizade İsmet ve Hüseyin Avni gibi.

Tilkilik’teki kıraathanelerde ise Maraşlı Kamil, Müftü Mehmet Sait ve Rahmetullah Efendiler toplanırdı.

Tekke ve Dergahlar

Ö.F.Huyugüzel incelediği yüz yıllık dönem itibariyle tekke ve zaviyeler için şöyle der:

Cumhuriyetin ilanına kadar olan dönemde bu kurumlar İzmir’in fikir ve sanat hayatında önemli rol oynadı. Daha ziyade Mevlevilik ve Bektaşilik’e bağlı bazı tekke ve dergahlar hakkında, ayrıca Mısri ve Rifai dergahlarına ait bilgilere sahibiz. Buralarda İzmir’in tanınmış şeyhleri bir yandan irşad görevi yaparken, bir tarafdan da dini ve edebi eserler meydana getirdiler.

Bunlardan özellikle Mevlevi Şeyhi Nureddin Efendi ve Bektaşi Şeyhi Ruhi Bey Baba’yı sayabiliriz. Aynı zamanda bir şair olan Neyzen Tevfik İzmir Mevlevihanesi’nde yetişti. Son devrin büyük bestecilerinden Rakım Elkutlu da bu kurumdan feyz almış ünlülerdendir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.