Fuardaki Afrika

İzmir Fuar alanındaki Türkçe Olimpiyatları konusuna devam ediyorum: Afrika salonunda kalmıştık. Her stantta siyahi genç kız ve erkekler var. Çoğu yorgun bakışlara sahip. Müsait olanlarla insanlarımız bol bol resim çektiriyor. Yaklaşıp birine sordum. Gineli imiş, adı Musa, 7 aydır Türkiye’de. Hazırlık sınıfında okuyor. İdeali İngilizce öğretmeni olmak. Başka bir Afrikalı gençle konuşmaya çalıştım. Zambiyalı lise ikinci sınıf öğrencisi. Türkçesi henüz zayıf. Geleli 9 gün olmuş. Bu etkinlikte Afrika’ya ayrı bir önem verildiği görülüyor. Bir takım zorluklarına rağmen Türk okulları oralarda daha iyi sonuç alıyor olmalı.
Çıkışa yakın kocaman bir Afrika haritası konmuş. Bütün devletler gösteriliyor. Ülkelerin başkentine ışıklar yanıyor. Beyaz ışıklar Türk okullarının bulunduğu devletleri, kırmızı ve yeşil ışıklar ise Türk büyükelçiliğinin bulunduğu ve THY’nin seferi olan ülkeleri gösteriyor. Bazı ülkelerde sadece beyaz ışıklar var. Yani oralarda henüz devletimizin temsilcileri yok ama Türk okulları var.
İzdihamdan dolayı içeride fazla kalamadım. Dışarı çıktım. Bu sırada bir kız öğrencinin şiiri anons edildi: Necip Fazıl’ın Sakarya şiiri. Bazı kelimeleri bir hayli aksanlı okuyor. Ama duygulu ve güzel. Aksanlı okuyuş ayrı bir çeşni katıyor.
Ben “Hizmet” hareketinin Türk okullarından ikisini Kazakistan’ın Türkistan ve Çimkent şehirlerinde 1995 yılında görmüştüm. Öğretmenler genç ve saf Anadolu çocuklarıydı. İyi niyetli ve idealist idiler. Aldıkları ücret de fazla değildi.

BAŞARILI HİZMET
Türkçe olimpiyatları takdire değer bir faaliyet. Benim asıl takdir ettiğim yönü şu: “Hizmet” hareketinin birçok ülkeye gönderecek bu kadar vasıflı elemanı bulması büyük başarı. 150’ye yakın devletin her birine seviyeli müzik ve halk dansları bilen, iyi telaffuz ve diksiyona sahip yetenekli Türkçe öğretmeni gönderebilmek ne kadar güzel. Bu aynı zamanda ülkemizin zenginliği ve insanımızın başarısının bir göstergesidir.
Ayrıca bu tür organizasyonlar çok zor ve zahmetlidir. Yüzlerce öğrenciyi dünyanın öteki ucundan Türkiye’ye getirmek, yedirip içirmek, yatırıp kaldırmak ve onlardan her gün ciddi ve başarılı performans beklemek zor bir iştir. Demek ki müthiş bir tecrübe birikimi oluşmuş durumda. Bütün bu çalışmaların ve organizasyonların görünmeyen kahramanlarını eğitici ve öğreticilerini candan kutlamak gerekir.

KADIN ERKEK AYIRIMI
Fuarda her salona turnikelerden geçerek giriliyordu. İnsanlar acele ve telaşla girmeye çalışıyor. Görevli gençler ikaz ediyor: “Hanımlar bu taraftan, erkekler bu taraftan!” Yani bayları ayrı, bayanları ayrı turnikeye yönlendiriyorlar. Genellikle bu ikaza uyuluyor. Ama içerisi ana baba günü. İnsanlar tıkış tıkış ve üst üste. Onun için turnikelerdeki bay bayan ayırımının hiçbir anlamı ve faydası yok. Şöyle düşündüm: Turnikelerdeki bu ikazdan dolayı “Hizmet” hareketinin kazanacağı sempati mi yoksa antipati mi ağır basar. Doğrusu bir karara varamadım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.