Hacı Bayram-ı Veli ve himmeti

Anadolu 12 ile 14. yüzyıllarda, İslam tasavvuf düşüncesinin olgunlaşma ve kıvam bulmasına sahne olur. Bir yandan Orta Asya’nın hamle ruhu, öte yandan Ortadoğu ve Mısır’ın zühd anlayışı, nihayet Endülüs’ten İbn Arabi ile gelen derin tefekkür Anadolu’da buluşup kaynaşmıştır. Bundan da son derece yapıcı ve dinamik, o nisbette alçak gönüllü, derinlikli ve hoşgörülü bir sentez çıkmıştır. Bu sentez ve anlayıştır ki Anadolu ve Balkanlarda, kök salacak insanların ahlaki ve manevi yapısını geliştirmede bir tür maya görevi yapmıştır. İşte bu sentezin temsilcilerinden biri de Hacı Bayram Veli’dir.

Kalem Vakfı’nın öncülüğünde Ankara’da uzun yıllardır “Hacı Bayram-ı Veli” sempozyumları yapılmaktadır. Bunlardan ilk 5 tanesininin hacimli bildiri kitapları Kalem Vakfı’ndan alınabileceği gibi; PDF dosyalarına internette www.isam.org adresinden ulaşmak mümkün.

İNSAN VE ŞEHİR
Bugün (13 Ekim Perşembe) bu sempozyumların altıncısı yapılacak. Yer Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi. Sempozyumun ana konusu “İnsan ve Şehir”. Sanki, bu büyük mutasavvıfın şu çok anlamlı mısralarından ilham alınmış gibi: “Nagehan ol şara vardım / Ol şarı yapılır gördüm / Ben dahi bile yapıldım /Taş u toprak arasında.”

Bildiri başlıklarından birkaçı şöyle: “Arif-Şehir İlişkisi: Hacı Bayram-Ankara Örneği”, “Türk-İslam Medeniyetinde Şehir Felsefesi”, “Şehri Kuran İnsan İnsanı Yetiştiren Şehir / Ankara Örneği”, “Osmanlı Şehirlerinin Özü Tekkeler, Hacı Bayram Veli Türbesinin Şehrin Mekan Hiyerarşisinde Kutsala Temas Noktası Oluşu ve Tasavvuf Kültür İlişkisi”.

ERENLERİN HİMMETİ
Sempozyuma ben de bir bildiri ile katılıyorum, Hacı Bayram’ın himmetinden söz edeceğim. Tasavvufta himmet genel bir olarak velinin teveccühü, tasarrufu ve bazı işleri başarma gücü şeklinde anlaşılmıştır. Himmet tasavvuf eğitiminde, müridin olgunlaşmasına katkı sağlar. Yunus Emre “Erenlerin himmeti yerden göğe direktir” der. Himmet durup dururken gelmez. Bunun için hizmet yani çalışmak, gayret etmek gerekir.

Gelibolu’daki Yazıcıoğlu Muhammed ve Ahmed kardeşler, eserlerinin yazılmasında Hacı Bayram’ın himmetinden söz ederler. Himmetin kaynağı Peygamber Efendimizdir. Silsile yoluyla gelir ve onun manevi varislerinde görülür.

HİMMET DEVAM EDİYOR
1960 sonlarında mimar ve mühendis üç genç Ankara’da bir büro açtılar. Bunlar inanmış ve irfanlı insanlardı Hacı Bayram Veli adına bir musiki gecesi düzenlemek istediler. Hacı Bayram temalı fazla beste yoktu. Gençlerden ikisinin musikiye ünsiyeti vardı, Biri H. Bayram’a ait “Çalabım bir şar yaratmış iki cihan arasında” şiirini Mahur makamında besteledi.

İkinci genç Yusuf Ömürlü Akşemseddin’in “Aşık oldum sana candan / Hacı Bayram, pirim sultan” diye başlayan şiirini bestelemek istedi. Kendisi mükemmeliyetçi bir kimseydi. Haftalarca geçti bir türlü besteyi yapamadı. Sonunda arkadaşının hatırlatmasıyla Hacı Bayram Türbesine gitti. Niyazda bulunup bu konuda himmet talep etti. Aylarca bitmeyen beste de Ulus’tan Kızılay’a gelinceye kadar yürürken zihninde tamamlandı. Böylece Acem Kürdi makamındaki harikulade beste ortaya çıktı. Eseri aşağıdaki videodan dinleyebilirsiniz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.