İzmir’de zengin bir musiki mirası var. Burada Tanburi Ali Efendi, Rakım Elkutlu, Bekir Sıtkı Sezgin gibi üstatlar yaşadı. Ayrıca birçok bestekarımız bulunmaktadır. Amatör veya profesyonel onlarca Türk Müziği Korosu ve derneği vardır. Bütün bunlar her zaman iyi salonlar bulamazlar.
Sabancı Kültür Sarayı, merkezi bir yerde, çeşitli sanatların icrası ve sergilenmesi için iyi bir mekandır. Modern ve ferah salonları, sergi yerleri bulunmaktadır. Yani bu şehirde yağ var, şeker var, un var; bir de helva karıcısı lazımdı. O da çıktı, İhsan Çelikdemir adlı milli kültür sevdalısı, idealist çalışkan bir insan bu işe soyundu.
ÜÇ REKTÖR
İhsan Bey, 2009 yılından beri İzmir’de Musiki Günleri adıyla bir faaliyet başlattı. Önce Rakım Elkutlu, ardından Cinuçen Tanrıkorur programları yapıldı. Aralarda kısa kısa bilgiler verilerek, bu dev üstatların eserleri icra edildi.
Sabancı Kültür Sarayı Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne bağlıdır. Prof. Dr. Mehmet Füzün Bey’in iki dönem süren rektörlüğü zamanında bu salonda tam 108 program yapıldı.
Adnan Kasman’ın Rektörlüğü sırasında hiçbir sebep gösterilmeden maalesef bu sanat faaliyeti durduruldu. Resim, ebru, hat, minyatür gibi gelenekli sanatlarımıza ait geniş katılımlı sergiler de yapılamadı.
Rektörlüğe Prof. Dr. Erdal Çelik’in atanmasıyla İzmir’de Musiki Günleri yeniden başladı.
Bu işleri organize eden ve peşinde koşturan İhsan Çelikdemir’in, şimdiki halde Üniversite’de hiçbir resmi görevi yoktur. Bunları sanat sevgisiyle ve pir aşkına yapmaktadır. Kendisine bu imkanı veren Sayın Rektör Erdal Çelik’e İzmir olarak teşekkür borçluyuz.
SELİM-NEŞE ÖZTAŞ
Bir buçuk yıl aradan sonra İzmir’de Musiki Günleri’nin 109.uncusu 16 Kasım 2017’de yapıldı. Programda Selim Öztaş Korosu vardı. Salon tamamen doluydu. Sabancı dinleyicileri ve Selim Bey birbirlerini özlemişlerdi.
Selim Öztaş programlarının afişinde “Bizimle şarkı söyler misiniz?” yazılıdır. Anlamı şu: Selim Bey hem şef hem icracı olarak salonun nabzını çok iyi tutar. Birkaç şarkısını seyirciyle birlikte söyler ve bunda çok başarılı olur.
İlk bölümde kendi bestelerini icra etti, şarkıların hikayelerini esprili bir üslupla anlattı. Selim Öztaş ve eşi Neşe Öztaş TRT İzmir radyosundan emekli sanatçılardır. İkisinin sahnedeki düetleri, birlikte okumaları ve çizdikleri mutlu aile tablosu benim hep hayranlığımı çekmiştir.
Selim Bey’in hareketli, konuşkan ve esprili hali ile Neşe Öztaş’ın vakarlı ve asil duruşu bir denge oluşturur.
Önümüzdeki günlerde Sarmaşık ilavemizde Selim Öztaş’la yaptığım bir söyleşi yer alacaktır.
Bir yanıt bırakın