Kazakistan’da neler oluyor?

Kazakistan birkaç asır boyunca, önce Çarlık Rusyası’nın, daha sonra Sovyetler Birliği’nin egemenliği altında yaşadı. Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte 1991’de bağımsızlığına kavuştu. Çok geniş topraklara ve yer altı zenginliğine sahip ülkenin nüfusu 18 milyon 600 bindir. Sovyet yıllarının etkisi hala devam ediyor. Okumuşların Rusçası Kazakçasından daha iyidir. Rus dili ve kültürü baskın durumdadır.

Bağımsızlıktan sonra Cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev 2019’a kadar bu görevini sürdürdü. Halen 81 yaşında olan Nazarbayev oldukça başarılı bir yönetim sergiledi. Ülkeyle çok uzun sınırı olan Rusya, gözünü hiçbir zaman Kazakistan’dan ayırmadı. Nazarbayev Ruslarla bağlarını ustalıkla devam ettirirken Batı ve Çinle de iyi ilişkiler kurdu.

Bu akıllı lider, özellikle Türk Dünyasında nazım rol oynamaya çalıştı. Türkiye ile bütün hükümetler dönemide iş birliğine önem verdi. Rus kültürünün baskısını hafifletmek için ince bir politika ile ülkesinde Kazak-Türk kültürünü canlandırmaya çalıştı. 2018’den itibaren parlamentoda Rusça konuşmayı yasakladı. Başlangıçta nüfusun yarısını teşkil eden Rus kökenlileri bugün % 20’ye düşürdü. Ülkenin başkenti Almatı Çin sınırındaydı ve dış tehlikelere açıktı. Daha güvenli olması için Kazakistan ortalarında Astana adıyla modern bir başkent kurdu. Türk firmaları orada bir hayli iş yaptılar.

AHMET YESEVİ YURDU
Kazakistan’ın güneyinde yer alan ve eski adı Yesi olanTürkistan, Ahmed Yesevi’nin türbesinin bulunduğu tarihi bir şehirdir. Burada Uluslararası Türk-Kazak Üniverstesi vardır. Modern binalarını Türkiye yaptırdı. Öğretim elemanı ve mali desteğimiz devam ediyor. Üniversitenin mütevelli heyeti başkanı Türk, rektörü ise Kazak’tır. Üniversite ülkemizin Kazakistan’da önemli bir prestij projesidir. Kazakistan’la Türkiye’nin ekonomik ve kültürel ilişkileri çok iyi seviyededir.

Ben 1995’de bir süre Türkistan’da bu Üniversitede çalıştım. Şehir o zamanlar alt yapısı olmayan bir Anadolu kasabası görünümündeydi. Yesevi Üniversitesi sayesinde bir cazibe merkezi haline geldi. 2018’de Kazakistan yönetimi tarafından eyalet merkezi yapılan Türkistan, taşıdığı manevi değere ilave olarak büyük bir altyapı ve maddi kalkınma hamlesine kavuştu. 2020’de modern bir uluslararası hava limanı yapıldı.

AMAÇ TÜRK BİRLİĞİNİ ÖNLEMEK Mİ?
Geçen Kasımda ülkemizin öncülüğünde kurulan Türk Devletleri Teşkilatı’nın en aktif üyesi Kazaksitan’dır. Bu Ocak ayı başından beri üzücü olaylar yaşanan ülkenin büyük şehirlerinde anarşi başgösterdi. Yapılan yakıt zamları bahanesiyle başlayan isyan hareketi, zamlar geri alınmasına rağmen artarak devam ediyor. Ülke yakılıp yıkılıyor.

Nazarbayev çok karmaşık bir nüfus yapısının olduğu ülkesini başarıyla yönetip bugünlere getirdi. Gelir dağılımındaki dengesizlik ve yolsuslukların ileri boyutta olduğu söylentisi yaygındır. Göstericiler bu bilge başkana “İhtiyar git!” diye bağırıyorlar. Amaç, Kazakistan’ı içten zayıflatmaktır. Olaylarda kimin parmağı olduğu belli değilse de Putin Rus askerini Kazakistan’a soktu. Davetle de gelse Rus askeri girdiği yerden kolay kolay çıkmaz.
Yorumlardan birine göre Türk Devletleri Teşkilatı’nın oluşturduğu sinerji sebebiyle rahatsız olan egemen güçler, bu güzel ülkeyi istikrarsız hale sokmak istiyor. Dileğimiz, son 30 yılda başarılı bir çizgi takip eden ve uluslararası kamuoyunda saygın bir yeri olan olan dost Kazakistan’ın bu badireyi en az hasarla atlatması ve bağımsızlığını korumasıdır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.