Pamukkale Üniversitesi Camisi

İnsan hayatında dinin yeri inkar edilemez. İnanç, bireyin iç huzurunu sağlama konusunda olduğu kadar, toplumun kaynaşması ve bütünleşmesi bakımından da önem taşır.
Tarihi tecrübe, yükseköğretim kurumları ile mabetlerin bir külliye içinde yer aldığını gösterir.
Selçuklu ve Osmanlı geleneğinde öğretim yapıları olan medreselerin bünyesinde bir cami veya mescit bulunur.
Köklü Batı üniversiteleri zaten kiliseler eliyle kurulmuştur.
Bu üniversitelerin içinde şapeller (küçük kiliseler) yer alır. İbadet etmek veya mabedin sakin bir köşesine çekilip kendi içine eğilmek çok kimsenin ihtiyacıdır.

POZİTİVİST ZİHNİYET

18’inci ve 19’uncu yüzyıllarda Batı’da pozitivist ve materyalist zihniyet hakimdi. Bu sistemde din ve maneviyata yer yoktur. Bizim Batılılaşma ve modernleşme maceramız bu anlayışın etkisinde başladı ve Cumhuriyetimiz aynı görüşü devam ettirdi.
Onun için yükseköğretim kurumlarında mabet bulunması düşünülmedi. İbadet mekanı olarak bazı yerlerde bodrum katlardaki odalar kullanıldı.
Son 20-30 yılda açılan üniversitelerimizin birçoğunun yerleşkesinde camiler yapılmaya başlandı.
Bunlar devlete yük olmadan halkımızın katkılarıyla inşa ediliyor.

KLASİK VE MODERNİN SENTEZİ

Denizli’ye son gidişimde Pamukkale Üniversitesi’nin yeni yapılan camisini gördüm.
Camiye milli mücadelede büyük hizmeti olan Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi’nin adı verilmiş.
Yeni yapılan camilerimizde genellikle bir mimari ve estetik sorunu var. Bir takım zevksiz camiler yapıldığı bir gerçek.
Bu konuda bilinç oluşmaya başladı ve arayışlar devam ediyor.
Bu son caminin mimarı İsmail Mutlu.
Eserde tek kubbe altında geniş ve ferah bir kare plan düşünmüş.
Caminin iç dekorasyonu Tanju Beştaş kontrolünde yapılmış.
İsmail Mutlu’nun bunun dışında Denizli’de projesini çizdiği iki cami daha var: Asmalıevler ve Pelitlibağ camileri.
Her üçünde de tek kubbenin içi ahşap kaplama. Uygun bir akustik sağlamak için bunu tercih etmiş.
Mimarımız ahşabı seviyor. Denizli’nin yerli taşını da bolca kullanmış.
Her 3 camide de Selçuklu, Osmanlı ve modern çizgilerin bir sentezini bulmak mümkün. Minareler dışarıda.

LOJMAN İHTİYACI

Ahmet Hulusi Camisi açılınca Denizli’nin kalburüstü 2 din görevlisi buraya atanmış. İmam Ali Sürücü aktif, hitabeti ve kıraati güzel biri. Müezzin Ahmet Sarıkaya.
İkisi de musikiye vakıf.
Orada bir cuma namazı kıldım.
İç ezan Medine usulü uşşak makamında okundu. Nihavent kametten sonra imamın aynı makamda tilaveti fevkalade güzeldi.
İmam ve müezzin şehrin içindeki evlerinden 4-5 km mesafeden gelip gidiyorlar.
Türkiye’de büyük camilerimizin pek çoğunda lojman sıkıntısı var.
Milyonlar harcanarak cami yapılır, fakat görevlileri için uygun bir lojman düşünülmez.
Bu çok ayıptır. Sabahın köründe ve günde 5 vakit görevli uzaktan gelmemeli.
İzmir’de koskoca Hisar Camisi’nin lojmanı olmadığı için Müftülük buraya görevli bulmakta zorlanıyor. Böyle büyük camilerimizin şanına layık lojmanlar yapılmalıdır.
NOT: Bu çarşamba saat 14.00’te TRT Radyo-1 ‘Aşk Efsanesi’ programında ilahi aşkı konuşacağız.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.