Türk Ocağı Sempozyumu

Türk Ocakları, 1912 yılında İstanbul’da bir kültür derneği olarak kuruldu. Cumhuriyet döneminde Türkiye’de milli devletin oluşumuna katkıda bulundu. 102 yıllık mazisi ve halen yurt çapında 77 şubesiyle en önemli kültür kuruluşlarımızın başında gelir. Zaman zaman ara verse de yayın organı olan Türk Yurdu dergisi, milli kültürümüzün kalelerinden biridir.
Günlük politikalara angaje olmayan Türk Ocakları, Türk milliyetçiliğinin savunucusu ve yayıcısıdır. Bu milliyetçilikte ‘kültür milliyetçiliği’ her zaman ağır basmıştır. İlk başkan, “Ben bir Türk’üm; dinim, cinsim uludur” dizesiyle milli duyguları şahlandıran Mehmet Emin Yurdakul’dur. Sonraki yıllarda Hamdullah Suphi Tanrıöver, Osman Turan, Emin Bilgiç, Nuri Gürgür gibi değerli ilim ve fikir adamları genel başkanlık yapmıştır.
*
Türk Ocağı İzmir Şubesi Varyant’taki mütevazı binasında hizmet vermektedir. Her hafta Cuma akşamları yapılan periyodik konferanslar yanında, panel ve sempozyumlar düzenlemektedir. Bu sempozyumlardan biri 31 Mayıs günü yapıldı. Bir günlük, fakat dolu dolu geçen önemli bir bilgi şöleniydi. Milli Kültür ve Tarih adlı sempozyumda önce ‘Mücahit devlet adamları’ başlığı altında şu isimler üzerinde duruldu: İsa Yusuf Alptekin, Zeki Velidi Togan, Ebulfeyz Elçibey ve Rauf Denktaş.”
Hocası Z. V. Togan’ı anlatan Prof. Tuncer Baykara Urla Ortaokulu ve İzmir Atatürk Lisesi’nden mezundur, Ege Üniversitesi’nden emekli değerli bir tarihçimizdir. İzmir ve Denizli şehir tarihiyle ilgili eserleri vardır. Bu köşede zaman zaman ondan alıntılar yaptık.
Elçibey ve Denktaş’tan söz edilirken devlet kuran son Türkler ifadesi önemliydi.
‘Milli Kültürümüzün Son Asır Mütefekkirleri’ oturumunda Ziya Gökalp, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Nurettin Topçu anlatıldı.
‘Türk Dünyasına Yön Verenler’ başlığı altında İsmail Gaspıralı, Nihal Atsız, Bay Mirza Hayit ve Nevzat Kösoğlu hakkında bilgi edindik.
Son oturumun adı ‘İzmir’de Kültür ve Mücadele Tarihimizde İz Bırakanlar’ idi. Burada, orta ve ileri yaştaki İzmirlilerin tanıdığı kimseler anıldı: Nejat Halil Pala, İhsan Koloğlu, Baha Kitapçı, Burhanettin Semerkantlı, Kemal Fedai Coşkuner ve Ali Haydar Bayat.
*
İzmir’in genç ve dinamik valisi Mustafa Toprak’tan, açılış konuşmasındaki şu cümlesini aktarmaya değer buluyorum: “Horasan erlerinden, Ahmet Yesevi’den, Mevlana’dan el almış; Yunus Emre’den, Hacı Bektaş Veli’den beslenmiş, filiz vermiş, boy vermiş en köklü kültürlerden biri olan Türk kültürünün dünya barışına da çok şeyler kattığına ve bundan sonra da katacağına inanıyorum.”
Sempozyum çok verimli geçti. Bir ikisi dışında 16 tebliğden çoğu bilgilendirici, yer yer duygulu ve doyurucu idi. Türk Ocağı başkanı Prof. Recep Kök’e, ekibine ve Alsancak’ta DESEM salonlarını bu sempozyuma açan Dokuz Eylül Ü. Rektörlüğüne teşekkürler.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.