Ya Fettah

Zengin bir kültür birikimine sahibiz. Bu kültürün temel ögesi “tevhit”tir. Tevhit birleme, birleştirme demektir. Bunun tezahürlerinden biri de madde-mana birleşimidir. Tıpkı “insan” gibi. İnsan yapı bakımından tevhidin müstesna bir örneğidir. Onda madde ile mana, bedenle ruh, akılla gönül bir arada bulunmaktadır.

Olgun insandan beklenen bu tevhidi idrak etmesi, bedeni kadar ruhunu gözetmesi, aklıyla gönlünü bir noktada buluşturmasıdır.

Her mesleğin bir takım alet edevatı vardır. Bu aletleri imal eden ustalar maddi bir iş yaparlar. Bu sırada tevhit inancını elden bırakmazlar. Yaptıkları işi kullardan önce Allah’ın beğenmesini düşünürler. Onun için bir yandan sağlam ve kaliteli yaparken, öte yandan estetiği ihmal etmezler. Çünkü onların inandığı “Allah güzeldir ve güzelliği, güzeli sever.”

MAKAS
Resimde hattatların kullandığı bir makas görülüyor. Onların kullandığı kağıtlar özel olarak imal edilirdi. Aherlemek gibi bir takım işlemlerden geçerdi. Bu sayede kağıt zamanın tahribatına karşı dayanıklı olurdu. Yazı kağıtlarını istenen boyutta kesmek için makasa ihtiyaç vardır. Bu makaslar aynı zamanda sanatlı bir görünüme sahiptir.

Resimdeki makasların saplarında karşılıklı olarak “Ya Fettah” yazmaktadır. Bu tarza müsenna veya aynalı yazı denir. Bunu yapan sanatkarın madde ile manayı birleştirdiği görülür. Makas maddi bir cisimdir. Ama onun saplarını “Ya Fettah” şeklinde yapmak ona bir mana katmaktır.

KAPILARI VE GÖNÜLLERİ AÇMAK
Fettah, kapalı şeyleri, lutuf ve rahmet kapılarını açan” anlamında esma-i hüsnadan yani Allah’ın en güzel isimlerinden biridir. Bir şeyi açmak, taraflar arasında hüküm vermek, birine yardım edip zafere ulaştırmak” anlamındaki “fetih” kökünden gelir.

“Fettah” iyilik kapılarını açan, anlaşmazlıkları giderip mutlak adaleti gerçekleştiren, hak ile batılı birbirinden ayırıp durumu açıklığa kavuşturan, mazlumlara yardım edip mümin kullarına zafer veren gibi manalara gelir. Fethin asıl anlamı “açmak”tır. Burada gönüllerin açılması, iç aydınlığına kavuşma da söz konusudur.

Buna göre “Fettah olan yüce Allah bazan ülkeleri düşmanlarının ellerinden çıkarıp peygamberleri için fetheder ve ‘Biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik’ (el-Feth 48/1) der. Bazan da velilerinin kalplerinden perdeyi kaldırıp yüceliğinin iklimine ve azametinin güzelliğine giden kapıları onlar için açar ve “Allah’ın insanlara açacağı rahmeti kimse tutamaz, O’nun tuttuğu rahmeti de kimse salıveremez” buyurur. (Fatır 35/2) Fetih kavramının hakiki veya mecazi manadaki “kapı” kelimesiyle yakın ilgisi vardır. Peygamber Efendimiz “Allahım, bana rahmet kapılarını aç!” şeklinde dua edilmesini öğütlemiştir. Buradan hareketle “Ya müfettihe’l-ebvab iftah lene hayra’l-bab” yani “Ey kapıları açan Allah bize de hayırlı kapılar aç” şeklinde levhalar yazılmıştır.

Ayrıca Fettah isminden nasiplenenler varlıklarını ve gönüllerini başkalarına açanlardır.

1 yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.