Yangın böcekleri

İlgi çekici tabiat olayları yaşıyoruz. Sel felaketleri, orman yangınları, aşırı sıcaklar canımızı yakmaya başladı. Bu felaketlerin hızlanmasında yirminci asır insanına hakim olan hırsların, kapitalist zihniyetin körüklediği tüketim çılgınlığının, bütün hunların sonunda insan eliyle doğal dengenin bozmasının etkileri üzerinde bu köşede evvelce durmuştum.

Bugün olaya bir başka açıdan bakmak istiyorum. Üzerinde yaşadığımız dünyanın oluşumu ve jeolojik yapısı hakkında hayli bilgiye sahibiz. Dünyamızın yaşı 4-5 milyar seneyi buluyor. Bu uzun süre içinde kim bilir kaç defa yıkıldı ve yapıldı.
Bu arada hayat hep devam etti.

Seküler anlayışa göre bu süreç kendiliğinden gelişti. Dini bakışa göre ise olduran, öldüren ve dirilten Allah’tır.
“O ölüden diri, diriden ölü çıkarır.” (En’am/95). Yıkılma yapılma sırasında canlılık bir şekilde devam eder.

Hakk’ın tecelileri sonsuzdur. “O, her an bir iştedir” (Rahman/29). Ölen bir canlının bedeni toprağa karışır, zaman içinde ayrışır, besin olarak bir başka canlıya hayat verir. Binlerce yıl önce toprak altında kalan ağaçların, çeşitli canlıların fosilleri bugün bize kömür, petrol ve doğalgaz olarak dönmektedir.

Bunları bana telefonuma düşen bir mesaj hatırlattı. Orman yangınları içimizi yakıyor. Bu doğaldır, şimdiki halde zarara uğruyoruz. Ama büyük resme bakınca ibret verici bir durum görülüyor. Sözünü ettiğim Sedat Kaya imzalı mesaj şöyle:

SEFALAR GETİRDİNİZ

“Datça-Mesudiye’deki orman yangınından bir çok hayvan kaçarken, bir böcek türü yanan ağaçlara akın ediyor./ Görevleri külden yeni bir hayat çıkarmak, ormanı yeniden canlandırmak. / Bilimsel adı, Melanophila acuminata. / Biz “Kara Yangın Böceği” diyoruz.

Bu böcekler antenleriyle yangını kilometrelerce uzaktan sezebiliyorlar. / Ayrıca orta bacaklarının yan tarafında çukurcuk denen organlarıyla orman yangınından çıkan kızılötesi ışınları algılayabiliyorlar./ Yeni yanmış ağaçlar yumurtalarını bırakmaları için güvenli bir ortam oluşturuyor.

Bugünlerde milyonlarcasını yanan bölgelerde gözlemleyebilirsiniz. / Adeta istila ettiler dört bir yanı./ Diyeceksiniz ki, küçücük bir böcek ormanı nasıl yeniden canlandırır.

Kara yangın böcekleri toprağa tohum atan çiftçiler gibidir. / Onların gelişinin ardından yakından kuşlar da akın edecek buralara. / Onlardan beslenmek için. / Önce ağaçkakanlar, sonra sıvacı kuşlar./ Yanmış ağaçlarda yuva kuracaklar. / Sonra diğer kuşlar akın edecek yanan ormanlara. / Ardından memeliler ve sürüngenler. / Külle beslenen toprak ve filizlenen ağaçlar.

Kara Yangın Böceği’nin rehberliğinde tüm canlılar büyük bir işbirliği ve dayanışmayla ormanı yeniden canlandıracak. / Yeter ki bizler, yani insanoğlu müdahale etmesin. / Çünkü evrenin en büyük yaşam savunucusudur doğa ve biz insanlara hiç ama hiç ihtiyacı da yok.

O yüzden hoş geldiniz kara yangın böcekleri. / Sefalar getirdiniz.”

Evet, Allah’ın askeri çoktur. Hepsi görevlerini aksatmadan yaparlar. Bir de biz yapabilsek, olgun, ahlaklı, düzgün insan olabilsek!

1 yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.