Partilerin kültür politikaları

Bu köşenin takipçileri bilir, ben burada günlük politika konularına değinmem. Ta baştan beri kültür alanıyla uğraşırım. Tarihimiz, medeniyetimiz, özellikle de branşım dolayısıyla tasavvuf kültürümüze ağırlık vermekteyim.
Bugünkü yazım kısmen politik olacak.
Ama gene de kültür ağırlıklıdır. İktidarların, yerel yönetimlerin kültür politikaları ve bu yöndeki işleri üzerinde durmak istiyorum.
Bizim zengin bir kültür, medeniyet ve irfan geçmişimiz var. Bizi biz yapan, nesilden nesle taşınan 10-15 asırlık değerlere sahibiz. Bu değerler Tanzimat’tan itibaren darbe yemeye başladı. Batılılaşma belki bir zaruret idi. Ama bunun ölçüsü ne olacaktı?
Batı’dan sadece teknoloji ve bilim mi alacaktık, zihniyet de aktaracak mıydık?
Ne yazık ki ikincisi ağır bastı. O yıllarda Avrupa’da hakim görüş olan pozitivist materyalist zihniyeti benimsedik. Bu düşünce tarzı içinde milli tarihin, maneviyatın ve bunların ürünü olan kültür birikiminin yeri yoktu. Gittikçe sertleşen bu görüş daha da güçlenerek Erken Cumhuriyet dönemine intikal etti. Bunun doğurduğu seküler dünya görüşü fikir dünyamızda egemen hale geldi. 1950’lerden sonra buna bir de Marksist-sosyalist anlayış eklemlendi. Günümüzde ise fikri bakımdan aydınlarımız ikiye bölünmüş durumda, yarısı seküler/sol görüşe sahip olup tarihi, yerli, milli, manevi değerlerimize düşman veya mesafeli durumdalar.

CHP VE AK PARTİ BELEDİYELERİNDE KÜLTÜR
Gelelim işin politik yönüne. Bu zihniyete sahip entelektüeller büyük çoğunlukla CHP bünyesinde yer almaktadır. AK Parti kültürde daha çok yerli ve milli çizgidedir.
Son yıllarda seküler çevreler “yerli ve milli” sözlerini hafife alıp değersizleştirme yoluna gitmişlerse de “altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez.” Sayın Cumhurbaşkanı 20 yıllık iktidarı döneminde kültür konularındaki başarısızlığı birkaç defa dile getirdi. Bunun sebepleri çoktur. Belki bu alanda birikimli, donanımlı yeterli sayıda kadrolar eksikti veya kucaklayıcı bir kültür anlayışı ortaya konulamamıştı.
Buna rağmen zaman zaman değerli etkinlikler yapılmakta, Kültür Bakanlığı’nın yan kuruluşları çok güzel yayınlar çıkarmaktadır.

İSTANBUL BELEDİYELERİ
Bu yazıya vücut veren asıl konuya gelelim. CHP’li belediyelerin kültür işleri seküler/sol zihniyetin elindedir. Tayyip Bey’in belediye başkanlığından bu yana İstanbul B. Ş. Kültür A.Ş. son derece kıymetli yayınlar yaptı. İstanbul B.Ş.Belediye Başkanlığı el değiştirince ben en çok bu sebeple üzüldüm. Çünkü bu tür yayınlar devam etmeyecekti.
AK Partili Zeytinburnu Belediyesi belki de Kültür Bakanlığı’ndan daha fazla sayıda kaliteli yayınlar ve kültür etkinlerine devam ettirmektedir. Konya, Bursa gibi belediyelerin kültür yayınları zikre değer.
Son olarak İstanbul Fatih Belediyesi’nin bir yayınından söz edeyim. Cemaleddin Server Revnakoğlu (1909-1968) bir İstanbul sevdalısı olarak geriye bir yığın not bırakmıştı.

Bunlar musiki adamları, dergahlar, kütüphaneler, önemli şahsiyetler, mezarlıklar, camiler, şairler, mektuplar, edebi notlar ve fotoğraflardan meydana gelir. Çalışkan bilim adamı Prof. Mustafa Koç bu notları sabırla okuyup düzenledi. Fatih Belediyesi de “Revnakoğlu’nun İstanbul’u, İstanbul’un İç Tarihi Fatih” adıyla 5 büyük cilt halinde; kuşe kağıda çok kaliteli mükemmel bir baskıyla bu eseri yayımladı.
Bu paha biçilmez hizmet için Mustafa Koç’a, özellikle de Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’a teşekkür ederim.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.