Ahmet Hatipoğlu göçtü

Burdurlu Hatip Hoca, İstiklal Savaşı’nda milli teşkilatların başında bulunmuş, müftülük, vaizlik yapmış, değerli bir din adamıdır. 1933’te ikiz çocukları doğar: Mehmet ve Ahmet. Mehmet’in niyeti mühendis olmaktır, onun için sanat okuluna girer. 1945’te babası vefat edince, onun odalar dolusu kitaplarını sahiplenmek için karar değiştirir, ortaokula geçer. Ankara Ü. İlahiyat Fakültesi’ni bitirir. Türkiye’nin yüz akı bir ilim ve fikir adamı olur. Allah uzun ömürler versin.

***

İkizlerden Ahmet, müstesna bir musiki kabiliyetine sahiptir; daha ilkokulda iken zor şarkıları söylemeye başlar. Hukuk Fakültesi’ni ve avukatlık stajını tamamlamasına rağmen bu mesleği hiç yapmaz. Ahmet Hatiboğlu, 1955’te girdiği Ankara Radyosu’nda sanatkar ve yönetici olarak uzun yıllar görev yaptı. 50 yılı aşkın sanat hayatında sayısız dini ve din dışı Türk Musıkisi eserini repertuvarımıza kattı. Pek çoğunu bizzat sesi ve sazıyla veya şefliğini yaptığı korolarla, yurtiçi ve yurtdışında verdiği konserlerle tanıttı.

Ankara Radyosu Türk Tasavvuf Musıkisi Korosu’nda, dini musıkimizin en mükemmel en asil örneklerini sundu. Üzerinde uzun uğraşlar verdiği, Kutb-i Nayi Osman Dede’nin büyük eseri “Miraciye”nin tamamını (2 saate yakın) ilk defa “Kubbealtı Vakfı” adına Ankara Radyosu Tasavvuf Korosu’yla birlikte banda okuyarak tanıtılmasını sağladı.

Birçok ödüller aldı, 2012’de Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nden birine layık görüldü Ahmet Hatiboğlu. Beste Külliyatı, büyük boy, kuşe kağıda basılmış, 650 sayfalık muhteşem bir eser. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları arasında çıktı.

***

Dini ve din dışı formlarda pek çok bestesi bulunan Hatipoğlu, geliştirdiği “Yeni Formlar”da yazdığı eserlerle, özellikle dini musıkimize nadide eserler kazandırmıştır. Ahmed Hatiboğlu tasavvuf musıkisine olan ilgiyi canlandırmakla kalmadı. Bu alanda yeni ve özgün besteler yaptı. Dini musıkimize bir zenginlik ve revnak getirdi. Bugün tasavvuf müziği konserlerinde onun eserleri olmaksızın program yapılamaz. Uşşak Esma Zikri, Hicaz Dua-Zikir her konsere ruh katar.

Bilhassa zikir ilahileri, Tevşih, Esma-i Hüsna, Tevhid ve Dua gibi eserleri, aynı parça içinde farklı usuller, makamlar ve yeni formlar uygulanarak bestelenmiştir. Onları dinlerken, musikinin gönüllerde hasıl etmesi beklenen tesir zirvelere çıkar; eserin sonuna doğru adeta ruhlar kanatlanır. O bakımdan Hatiboğlu’nun besteleri belki de kendi türünün ilk ve en güzel örnekleridir.

Bu değerli sanatkar Hakk’a yürüdü ve geçen hafta bugün cenaze namazını Ankara’da Diyanet Başkanı Prof. M. Görmez kıldırdı. Başkan, bestelerinin cennette ona refakat edeceğini söyledi.

Mutad duadan sonra kabri başında onun meşhur Uşşak Esma Zikri hep bir ağızdan okundu: “Allah Allah şükren lillah zikren lillah ya Kerim Allah/ Allah Allah şükren lillah zikren lillah ya medet Allah/ Deyyan Allah Allah Mennan Allah Allah.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.