“Bir dünya kurmak”

Başlık Hüsnü Özyeğin’in hayat hikayesini anlatan kitabın adı. Rıdvan Akar kaleme almış. 537 sayfalık hacimli fakat kolay okunan bir eser.

Hüsnü Özyeğin 1945 İzmir doğumlu, dedeleri Girit’ten İzmir’e göç etmiş varlıklı kimseler. İsmini aldığı dedesi Hüsnü Bey Hatay semtindeki bir kiliseyi Manifaturacı Hüsnü Ataberk Camisi’ne dönüştürdü. Hüsnü Özyeğin, çocukluğunda babası ve dedesiyle birlikte bayram namazlarını bu camide kılardı.

EVRENSEL VE YERLİ

Türkiye’nin en zenginlerinden biri olan H. Özyeğin, 12 ayrı ülkede 100’e yakın şirket kurdu. Başta bankacılık olmak üzere buralarda 50 bin üniversite mezunu insan istihdam etti.

Özyeğin yabancı okullarda öğrenim gördü. Robert Kolej’den sonra Amerika’ya gitti, lisans ve lisan üstü eğitimini Amerika’nın kaliteli üniversitelerinde tamamladı. Orada iş tecrübesi kazandı. Yurda dönünce genç yaşında başarılı bir iş adamı oldu.

Özyeğin yabancı okullarda okumasına Anglosakson tarzı eğitim ve hayat tarzına hayran olmasına rağmen, yerli değerlerden kopuk değildir, Atatürkçü bir Cumhuriyet çocuğudur.

İŞKOLİK

Hüsnü Özyeğin başarısını hızlı çalışmasına ve disipline borçludur. Üst düzey bir elemanı onun için şöyle der: Koşan bir adamın üzerine elbise dikiyorsunuz. Bu zor bir iş. Çünkü o koşuyor siz de yanında koşuyorsunuz. Bir yandan da prova yapıyorsunuz. Yorucudur ama diktiğiniz zaman ortaya güzel bir elbise çıkar.

Tam bir işkolikti, eşine göre o kadar çok çalışır ki, on kişinin yaptığını tek başına yapabilir. Onu en çok kızdıran “Hayır efendim bu mümkün değildir” cevabıdır. Ona “hayır demeyeceksiniz, nasıl evet deneceğini anlatmanız lazım. “Şöyle olmaz ama böyle yaparsak olabilir” denilmesini sever.

Özyeğin yöneticilik yaptığı kurumlarda “insan odaklı” çalıştı. Öncelikle çalışanlarına saygılı davranır, onların kendilerini hak ettikleri ölçüde değerli hissetmelerine özen gösterir. Bu önemli bir motivasyondur.

ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ

Belli bir zenginliğe ulaştıktan sonra hayır işlerine yöneldi. Pek çok okul yaptırdı. Kırsal kalkınma projelerine destek oldu.

En büyük hayallerinden biri olan Özyeğin Üniversitesi’ni kurdu. Öğrenim gördüğü Amerikan sistemini uygulamak istedi. Amacı şuydu: “Evrensel değerleri benimsemiş, çok dilli ve çok kültürlü, sorunlardan ürken değil çözüm üretmekten zevk alan, takım çalışmasını seven, değişime açık; bilgiye erişmeyi, onu kullanmayı bilen, kendine güvenen bireyler yetiştirmek.”

MÜTEVAZI

Özyeğin aileye çok önem verir. Kendi ailesine çok düşkündür. Hayatındaki en başarılı 3 şeyi sayarken “Eşim, çocuklarım ve işim” demiştir. Aile onun için vazgeçilmezdir.

H. Özyeğin tevazuyu hiç elden bırakmadı. Finasbank’ın patronu olduğunda (1987), eski makam arabası Murat 131’e binmeye devam etti. Pahalı zevk ve alışkanlıkları yoktur. Şoför ve hizmetlilerine Marks&Spenser’dan kendine aldığı montun aynısını alırdı.

DİNİ DUYARLIK

Yapı Kredi Genel Müdürü olunca Eyüp Camisine gitti. Cuma namazını orada kıldı ve dua etti. Eyüp İmareti’nde kurban kestirdi. Bu, yeni görevinde başarılı olmak için adağıydı.

Finasbank’ı kurduğu günlerde Suna Kıraç ziyarete geldi. Bir de hediye getirdi. Bu, ahşap üzerine yazılmış “Malike’l-Mülk” yazısıydı. Özyeğin bu levhayı odasının en belirgin köşesine astı. (Anlamı ‘mülkün sahibi Allah’ demektir)

İstanbul’da Galata Mevlevihanesi en eski dergahlardan biridir. Buranın restorasyonunu Hüsnü Özyeğin yaptırdı.

“Bir Dünya Kurmak” kitabında yakın tarihimizin hükümetleri, ihtilalleri ve ekonomik krizleri hakkında ilk elden bilgiler bulunmaktadir.