Bornova Sempozyumu

Üniversitelerin görevlerinden biri de içinde bulundukları şehrin tarihiyle ve kültürüyle ilgili araştırmalar yapmaktır. Üniversitelerde birçok “Merkez” bulunur. Ne yazık ki bunların personeli ve ödeneği yoktur. Genellikle akademisyen bir müdürü olur, o müdürün gayretiyle bazı çalışmalar yapılır.
“Ege Üniversitesi İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi” bunlardan biridir. 1993’den beri Kemalpaşa, Kula, Bergama, Seferihisar ve İzmir Sempozyumları düzenledi.
Merkeze şubat ayında müdür olarak atanan Prof. M. Akif Erdoğru’nun bir ivme getirdiği görülüyor. Yerel yönetimler ve Kaymakamlıklarla iyi ilişkiler kurarak birkaç sempozyum düzenledi ve kitaplarını yayımladı. Bu defa 5-6 Kasım günlerinde, Bornova Kaymakamlığı’nın katkılarıyla I. Bornova Araştırmaları Sempozyumu yapıldı.
Bornova, Ege Üniversitesi, üniversite hastanesi, kışlası ve sanayi bölgeleriyle önemli bir cazibe merkezidir. Balkanlardan, Girit’ten ve Anadolu’dan aldığı göçlerle renkli bir insan malzemesine ve 500 bine yaklaşan nüfusa sahip dinamik bir ilçedir.

BİLDİRİLER

Sempozyumla, Ege Üniversitesi’nin içinde bulunduğu ilçeye bir vefa borcu ödenmiş oldu. 23 bildiri ile Bornova’nın tarihi, kültürel ve sosyal yönlerine dair bilgiler verildi.
Sempozyumda ele alınan konulardan bazıları şöyle: Türk dönemi öncesinde Bornova, Ekonomik yapı, Bornova’da turizm potansiyeli, Atatürk ve Bornova, Bornova’ya iskan edilen mübadillerin yerleşim yerleri, Bornova’da üç dinin ibadethane ve kabristanları, Bornova’da vakıflar, XX. Yüzyılda Bornova’nın gelişim dinamikleri, Bornova adına dair düşünceler, 57. Topçu Tugayı’nın tarihçesi, Bornova’da tarım.

TÜRK VE MÜSLÜMAN

Şehir tarihçimiz Prof. Tuncer Baykara eski belgelerde buranın adının “Burunova” olduğunu söylerken tarihçesine dair çok önemli bilgiler verdi. Buna göre:
Bornova 1300’lerin sonlarına doğru Gazi Umur Bey’in arkadaşlarından üç Türk alpereni tarafından fethedildi. Bu üç alperen, yani gazi-dervişin adları Ali, Nezir ve Beşir’dir. Defnedildikleri yer Bornova’nın çekirdeği oldu.
Türk örfünün geleneğinde yerleşim yerine önce hamam yapılır. Buraya da önce mescit ve bir küçük hamam yapıldı. 15. yüzyılda ise üç gazinin defnedildiği yerin yanına bir büyük cami yapıldı.
14. yüzyılda kurulup, 15. yüzyılda gelişen Bornova’nın nüfusu 16. asırda tamamen Türk ve müslümandır. 17. asırda Sakız’dan ayrılan tüccarlar İzmir’e gelince, İzmir büyüdü ve buraya Avrupalılar akın etti. Bunların bir kısmı güzel bir Türk kasabası olan Bornova’ya yerleşti. 17. yüzyıldan sonra Levantenler yoğunlaşmış oldu. Bornova menşe olarak kesinlikle bir Türk ve Müslüman beldesidir.
***
Benim bildirimin adı: “BORNOVALI: Bir Halk Politikacısının Şahsında Bornova’nın yakın Tarihinden Bir Kesit” idi. Adil Demir’in Bornova’nın imarına ve esnafına hizmetlerini anlattım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*