Evvelki hafta Azerbaycan Kardeşlik ve İşbirliği Derneği’nin kongresi ve ardından iftar yemeği vardı. 1990’lardan beri Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerle yakından ilgilenen Fadıl Ünal bu derneğin yönetim kurulu üyesi. Kendisiyle dostluğumuz var. İftar sonrası kısa bir konuşma yapmak üzere beni de çağırdı. Masamızda İzmir Vali Yardımcısı Cemal Ulusoy da vardı. Kongre olgun geçti.
Sonunda ben özetle şunları söyledim:
Biz Azerbaycan’a “Can Azerbaycan” deriz. Kelime olarak “can” çok sıcak ve engin bir anlama sahiptir. Kubbealtı Lügati’nde “can” kelimesinin anlam zenginliğini örnekleriyle bulabilirsiniz.
Kısaca can; ruh, hayat, gönül, yürek, iç alem demektir. Azerbaycan’la Türkiye gönül birliğine sahiptir. “Bir millet iki devlet” sözü boşuna söylenmemiştir.
Çok tekrarlandığı için bunun anlamı üzerinde durulmaz.
Manasını düşünerek söylemeliyiz.
Her şeyden önce Azerbaycan’la dilimiz bir. Türk Cumhuriyetlerinin dilleri arasında bize en yakın olan Azeri Türkçesidir. Sebebi şu: Türkiye Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi aynı dil ailesinden gelir. Biz arabadan ineriz, onlar düşer ama aynı yerde buluşuruz.
Nesimi ve Fuzuli iki ülkenin de değerli, şairleridir. Bizim tekke şiirimiz, ilahilerimiz, Alevi nefeslerimiz Nesimi’nin şiirleriyle doludur. Azeri lehçesinin bir kolu Kerkük’tedir. Ne yazık ki bugün Kerkük kan ağlıyor. Kerkük civarında doğan Fuzuli, Türkiye ve Azerbaycan’ın en büyük ortak değerlerinden biridir. Fuzuli’nin en güzel heykeli Bakü’dedir.
EDEBİYATIN GÜCÜ
Osmanlı topraklarında en yaygın tarikat, çeşitli kollarıyla Halvetilik’tir. Halvetiliğe hayat veren Yahya Şirvani Bakü’de yatar. Onun türbesinin onarımını yaptıran Alaaddin Yayıntaş’ın manevi evlatları bir güzel hizmet başlattı:
“Bakü’den Balkanlara Halvetilik Sempozyumu.” Birincisi Manisa’da ikincisiMakedonya’nın Ohri şehrinde yapıldı. Ohri’deki Halveti Hayati Tekkesi meşhurdur. Turgut Özal’dan itibaren birçok Türk devlet büyüğü orayı ziyaret etti.
Yani ortak kültür coğrafyamız bu kadar geniştir. Sovyetler çökünce Rus hakimiyeti altındaki başka Türk topluluklarının okumuşları ana dillerini rahat konuşamazdı.
Azerileri bu tehlikeden kurtaran şey çok köklü ve canlı olan edebiyatlarıdır. Azerbaycan çeşitli sanat dallarında ileri noktadadır.
ORTAK DUYGU
“Çırpınırdın Karadeniz bakıp Türk’ün bayrağına” marşı her Türk’ün içini titretir. Bunun şiiri Ahmet Cevat, bestesi Üzeyir Hacıbeyli’ye aittir.
İkisi de Azerbaycanlıdır. Eseri en güzel söyleyenler de Azeri bayan sanatçılardır. Türkiye ve Azerbaycan olarak musikimiz, şiirimiz, edebiyatı ve kültürümüz, pek çok duygumuz ortaktır. Azerbaycan Kardeşlik ve İşbirliği Derneği Başkanlığı’na yeniden seçilen Dr. Asif Kurban’a ve yardımcısı Cavit Aliyev’e başarılar dilerim.
ardeşlik ve İşbirliği Derneği’nin kongresi ve ardından iftar yemeği vardı. 1990’lardan beri Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerle yakından ilgilenen Fadıl Ünal bu derneğin yönetim kurulu üyesi. Kendisiyle dostluğumuz var. İftar sonrası kısa bir konuşma yapmak üzere beni de çağırdı. Masamızda İzmir Vali Yardımcısı Cemal Ulusoy da vardı. Kongre olgun geçti.
Sonunda ben özetle şunları söyledim:
Biz Azerbaycan’a “Can Azerbaycan” deriz. Kelime olarak “can” çok sıcak ve engin bir anlama sahiptir. Kubbealtı Lügati’nde “can” kelimesinin anlam zenginliğini örnekleriyle bulabilirsiniz.
Kısaca can; ruh, hayat, gönül, yürek, iç alem demektir. Azerbaycan’la Türkiye gönül birliğine sahiptir. “Bir millet iki devlet” sözü boşuna söylenmemiştir.
Çok tekrarlandığı için bunun anlamı üzerinde durulmaz.
Manasını düşünerek söylemeliyiz.
Her şeyden önce Azerbaycan’la dilimiz bir. Türk Cumhuriyetlerinin dilleri arasında bize en yakın olan Azeri Türkçesidir. Sebebi şu: Türkiye Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi aynı dil ailesinden gelir. Biz arabadan ineriz, onlar düşer ama aynı yerde buluşuruz.
Nesimi ve Fuzuli iki ülkenin de değerli, şairleridir. Bizim tekke şiirimiz, ilahilerimiz, Alevi nefeslerimiz Nesimi’nin şiirleriyle doludur. Azeri lehçesinin bir kolu Kerkük’tedir. Ne yazık ki bugün Kerkük kan ağlıyor. Kerkük civarında doğan Fuzuli, Türkiye ve Azerbaycan’ın en büyük ortak değerlerinden biridir. Fuzuli’nin en güzel heykeli Bakü’dedir.
EDEBİYATIN GÜCÜ
Osmanlı topraklarında en yaygın tarikat, çeşitli kollarıyla Halvetilik’tir. Halvetiliğe hayat veren Yahya Şirvani Bakü’de yatar. Onun türbesinin onarımını yaptıran Alaaddin Yayıntaş’ın manevi evlatları bir güzel hizmet başlattı:
“Bakü’den Balkanlara Halvetilik Sempozyumu.” Birincisi Manisa’da ikincisi Makedonya’nın Ohri şehrinde yapıldı. Ohri’deki Halveti Hayati Tekkesi meşhurdur. Turgut Özal’dan itibaren birçok Türk devlet büyüğü orayı ziyaret etti.
Yani ortak kültür coğrafyamız bu kadar geniştir. Sovyetler çökünce Rus hakimiyeti altındaki başka Türk topluluklarının okumuşları ana dillerini rahat konuşamazdı.
Azerileri bu tehlikeden kurtaran şey çok köklü ve canlı olan edebiyatlarıdır. Azerbaycan çeşitli sanat dallarında ileri noktadadır.
ORTAK DUYGU
“Çırpınırdın Karadeniz bakıp Türk’ün bayrağına” marşı her Türk’ün içini titretir. Bunun şiiri Ahmet Cevat, bestesi Üzeyir Hacıbeyli’ye aittir.
İkisi de Azerbaycanlıdır. Eseri en güzel söyleyenler de Azeri bayan sanatçılardır. Türkiye ve Azerbaycan olarak musikimiz, şiirimiz, edebiyatı ve kültürümüz, pek çok duygumuz ortaktır. Azerbaycan Kardeşlik ve İşbirliği Derneği Başkanlığı’na yeniden seçilen Dr. Asif Kurban’a ve yardımcısı Cavit Aliyev’e başarılar dilerim.
Bir yanıt bırakın