Celal Bayar’da “Beş Şehirli”

Celal Bayar Üniversitesi 1992’de kuruldu. Bugün 10 fakültesi, 5 yüksek okulu, 15 meslek yüksek okulu, 3 enstitüsü ve bir Üniversite Hastanesi ile büyük bir kurumdur.

1156 akademik personeli ve 41 bin 600’e yakın öğrencisiyle Ege Bölgesi’nin 3 büyük üniversitesinden biridir.

Manisa tarihi, kültürel dokusu, tarım ve sanayisiyle en zengin illerimizdendir. 15 senelik mazisiyle Celal Bayar Üniversitesi şehre büyük katkı sağlamıştır.

Rektör A. Kemal Çelebi, yardımcıları Bilal Gümüş, Muzaffer Tepekaya ve Birol Kovancılar güzel bir uyum içinde, üniversiteyi sürekli geliştirme çabasındalar. Misyon olarak, milli ve yerel kimliği küresel değerlerle buluşturma ve kültürel miras konusunda duyarlı mezunlar yetiştirme gayretindeler.

Bunun bir örneği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Şehir-İnsan, Medeniyet Köprüsü: Örnek Kişilikler” projesini başarıyla hayata geçirmeleridir. Bakanlığın “Beş Şehirli” diye belirlediği kişilerden Fethi Gemuhluoğlu hakkında geçen ay bir program yapıldı. Benden de bunlardan Mahir İz’i anlatmam istendi. İnşallah 24 Mart Perşembe günü saat 14.00’te Muradiye Kampüsü’nde Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezi’nde olacağım.

MAHİR İZ

Mahir İz (1895-1974) köklü bir aileye sahiptir. Özel eğitimi yanında Ankara Sultanisi (Lise)’ ni bitirdi. Aynı okulun ilk kısmında Türkçe muallimi oldu. Böylece 59 yıl sürecek öğretmenlik hayatı başladı.

Milli mücadele yıllarında Ankara’ya gelen M. Akif’le birlikte Farsça ve Fransızca metinler okuyup bu dilleri geliştirdi. TBMM’de dört yıl zabıt katipliği yaptı. Daha sonra İstanbul Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi.

M. İz birçok okulda öğretmenlik ve idarecilik yaptı. “Tasavvuf, Din ve Cemiyet ve Yılların İzi” adlı kitapları vardır.

Mahir İz tam bir “İstanbul Beyefendisi” idi. İyi bir öğretmen ve sohbet adamıdır. Birçok sosyal faaliyetlere katıldı. Milli dini vakıflarda ve cemiyetlerde kuruculuk, üyelik, başkanlık yaptı.

EDEP VE AHLAKI

Heybetli bir vücut yapısına, alımlı bir fiziki bünyeye sahipti. Çok güzel konuşurdu, harikulade bir Türkçesi vardı. Çok mütavazi idi.

Mahir hoca cömert insandı. Kul hakkına riayetkar idi. Herhangi bir sebeple evine bir hizmet için gelenlere, bir işi için bir yerlere gönderdiklerine mutlaka yol parasını verirdi.

Mahir İz maddi olarak zengin değildi. Maaşıyla geçinirdi. Maaşını alınca hemen yüzde iki buçuğunu ayırıp zekolarak dağıtırdı. Bunun bereket getirdiğine inanmıştı ve öyleydi de.

Şık ve temiz giyinirdi. Bir öğrencisi “kıravatın ne güzelmiş hocam” deyince: “Al senin olsun oğlum” diyerek çıkarıp vermişti.

Talebeyi çok severdi. Onlarla beraber olmaktan, anlatmaktan, sohbetten büyük huzur duyar, sofrasını paylaşırdı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*