Çim konserleri

Alsancak’ta 150 yıl önce yapılmış tarihi özellikte bir havagazı fabrikası vardı. Burada kömürden üretilen gaz İzmir’in aydınlatılmasında ve evlerde yakıt olarak kullanılırdı. Fabrika 40 yıldan bu yana artık çalışmıyordu. 24 bin metrekarelik, yani 24 dönümlük geniş bir alan boş duruyordu. Şehrin merkezindeki bu yere otel, alışveriş merkezi, iş yerleri yapılabilirdi. Bütün bunların yerine, burası bir kültür merkezi haline getirildi. 2850 metrekarelik tescilli binalar restore edildi, geri kalan bütün yapılar yıkıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni canı gönülden kutluyorum. Büyük bir rant gelirinden vazgeçip, bu mekanın kültüre tahsis edilmesi her türlü övgüye değer. Burası tek örnek değil. İzmir’de eski kamu binalarının kültür mekanlarına dönüştürülmesinin başka misalleri de var.

RAMAZAN BEREKETİ
Söz konusu alanın bir köşesinde “Çim Konserleri” programları var. Giriş serbest. Ramazan dolayısıyla gelenekli müzik ve sanatlarımıza yer verilmiş. 25 Temmuz akşamı onlardan birine gittim. Program saat 21’de başlıyor. Fasl-ı İzmir Grubu, 6 kişilik sazdan ve şu seslerden oluşuyor: Yavuz Karabulut, Ebru Özşengel, Türkan Uymaz, Bora Uymaz.
Çim konserlerinde mekan gerçekten taze çimlerle kaplı. Kafi miktarda sandalye ve minder de var. Bunları kullanmak veya çimlere oturmak mümkün. Oruçlu olanlar hazırlıklı gelmişler. İftarla birlikte nevalelerini çıkarıp, yer sofrasında piknik havasında yiyip içtiler.
“Fasıl” klasik Türk müziğinde topluca icra edilen müziklere denir. Sadece sazların çaldığı peşrevle başlar ve saz semaisi ile biter.
Fasl-ı İzmir Grubu, Yavuz Karabulut’un hazırladığı Hicaz ve Kürdili Hicazkar fasıllarını sundu. Açık havada, serin bir atmosferde tam da fasıl zevkini tadacak bir ortam. Ne var ki volüm çok yüksekti, kulakları zorlayan bir ses yüksekliği vardı. En öndeydim, hemen kalkıp arkalara gittim, orada bile rahat dinleyemedim.
Maalesef birçok konserde ve camide, fuarlarda ses yüksekliğini makul seviyede tutmasını beceremiyor ve kendimize zulmediyoruz.
İlk şarkı Yesari Asım Ersoy’un Hicaz eseriydi: Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde. Koro ve solo olarak birçok parça dinledik… “Adalardan bir yar gelir bizlere”, “Aşkı seninle tattı hicranla yandı gönül” gibi.

BORA UYMAZ
Bora Uymaz musikimizin müstesna bir değeridir. Önce billur gibi bir sesle Sadeddin Kaynak’ın eserini okudu: “Ela gözlerine kurban olduğum.”
Ayrıca ömrünün son 11 yılını İzmir’de geçiren Sadi Hoşses’in meşhur eserini söyledi. Çağlayan misali nağmeleriyle gönüller coşup taştı. Bu eserin anlam dolu sözleri F. Ali Ozansoy’a ait:
“Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey/ Mehtaba dalıp yar ile sohbet ne güzel şey/ Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken/ Dünyada senin aşıkın olmak ne saadet/ Bir bitmeyecek aşk-u muhabbet ne güzel şey/ Yıldızların altında ibadet ne güzel şey.”
(Aynı yerde 1 Ağustos’ta Bora Uymaz’ın hazırladığı Karagöz Musikisi programı var)

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.