DOKUZ EYLÜL REKTÖRLÜĞÜ’NÜN KÜLTÜR HİZMETİ
Mehmet Demirci Eğitim-öğretim kurumlarının, özellikle üniversitelerin işi, sadece öğrenci yetiştirmekten ibaret değildir. Aynı zamanda içinde bulundukları bölgenin ve şehrin kültürüne, sanatına katkıda bulunmak, bu alanda yayınlar yapmaktır. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü bunun güzel örneklerini verdi.
2011 yılında Türk Müziğine dair üç değerli kitap çıkardı. İzmir’de uzun yıllar kalan ve İzmirli sayılan Tanburi Ali Efendi, Selanikli Ahmed Bey ve Lem’i Atlı’nın bestelerini notalarıyla birlikte yayımladı.
Bu kitapları Devlet Korosu’nun değerli sanatkarı Ümit Yazıcı hazırladı, notalarını yazdı. “Dokuz Eylül Üniversitesi Kültür Hizmeti” olarak basıldı. Rektörlük 2012 yılında, değerli ressam ve neyzen Ahmet Yakuboğlu’nun suluboya resimlerini kitap haklinde bastı. Bunlar özel koleksiyonlarda saklanan usta işi resimlerdir.
BİLİM ESERİ
DEÜ Rektörlüğü bu defa bilimsel bir çalışma yayımladı: Türk Şiirinde İzmir. Kitap, Ünal Şenel’in doktora tezidir. Danışmanı Ömer Faruk Huyugüzel’dir. Ö. F. Huyugüzel, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki hocalığı sırasında, İzmir kültürüne dair çok ciddi araştırma ve yayınlar yapan bir bilim adamıdır. İzmir Milli Kütüphane’deki eski yazıyla basılı dergi ve gazeteler, kendisi ve öğrencileri tarafından incelendi, tezler yapıldı.
Türk Şiirinde İzmir (1850-1950) kitabında Ünal Şenel, önce İzmir’in tarih ve kültür hayatına dair kısa bilgiler verir. Bundan yüz yıl öncesine kadar Türkler daha çok şehrin orta kısmında ve Kadifekale’ye doğru yukarı mahallelerinde yaşıyorlardı. Bu Türk semtlerinin isimleri şöyledir: Tilkilik, Namazgah, Çorakkapı, İkiçeşmelik, Cami-i Atik, Kemeraltı. Yahudiler Mezarlıkbaşı’nda, Ermeniler Basmane’de, Rumlar Alsancak’ta, Frenkler ise Kordon Boyu’nda oturuyorlardı.
İZMİR BASINI
İzmir’de 1850’lerden sonra hareketli bir basın hayatı dikkati çeker. Ahenk, Anadolu, Hizmet gibi gazeteler Cumhuriyet döneminde de yayın hayatına devam etti. 1895’te Selanik’de yayına başlayan Yeni Asır gazetesi 1924’den itibaren İzmir’de çıkmaya başladı.
Ü. Şenel’in ifadesine göre Yeni Asır, Anadolu ve Hizmet gazeteleri, sayfalarında şiir ve sanata geniş yer verdiler. Çok sayıda şair ve yazarı edebiyatımıza kazandırdılar.
Kitaptan öğrendiğimize göre, İzmir özellikle 15 Mayıs 1919’da Yunan işgaline uğrayınca Türk şiirinde daha çok konu edildi. Böylece İzmir milli mücadelenin, Kurtuluş Savaşı’nın sembol şehri haline geldi.
1930’lu ve 40’lı yıllarda Yahya Kemal İzmir’e gelir. Karşıyaka sahillerini kastederek şöyle der: “Bu güzel vatan, bu inci sahiller niçin edebiyatımızda yok. Onlar niçin edebiyatımızda dipdiri yer almıyorlar.”
Büyük şairimizin ikazı sonuç verdi. Sonraki yıllarda İzmir, tabiatının bütün güzellikleriyle şairlerimize ilham kaynağı oldu. Bir İzmir’e Hasret şiiri şöyle biter: “İzmir gözümde şimdi telli duvaklı bir yar / Bir kavuşsam nankörüm başka yere gidersem”
Konuya devam edeceğiz.
Bir yanıt bırakın