Konak Meydanı

Geçen gün İzmir Konak Meydanı’nı gezdim. Yolumuz düştükçe içinden hızlıca geçeriz. Bu defa biraz dikkatli baktım.
1970’li yılları hatırladım, şimdiki metro istasyonunun deniz tarafına “tarla” denirdi.
Gerçekten de öyleydi. Orası minibüs dolmuşlarının park yeri ve durağıydı. Akşama doğru çeşitli semtlere gidecek minibüslere binmek için sıra sıra kuyruklar oluşurdu.
Yağışlı havalarda, küçük su birikintileri ve hafif çamurdan korunmak zordu. Oldukça ilkel bir görüntüsü vardı.
Büyük şehirlerdeki tarihi meydanlar önemli mekanlardır.
Şehrin simgelerinden biridirler.
Roma‘nın, Paris‘in Moskova‘nın meydanları meşhurdur.
İzmir deyince ilk hatıra gelen mekan Konak Meydanı’dır.
Buradaki Saat Kulesi şehrin simgesidir. Ayrıca biblo gibi Konak (Yalı) Camisi buraya ayrı bir zenginlik katar.

TARİH EKSİK

Konak Meydanı ve çevresiyle ilgili mevcut düzenleme 2003’te yapıldı. Proje hazırlanırken şunlar dikkate alındı: Zaman içinde farklı programlara cevap verecek esnek mekanlar düşünüldü.
Çağdaş meydan düzenlemeleri göz önüne alınarak biçimsel çeşitliliğe yer verildi. “Çeşitlilik içinde birlik” ilkesi hayata geçirilmek istendi.
Ancak önemli bir eksiklik var.
Konak Meydanı‘nda Saat Kulesi dışında insanımızı tarihle buluşturacak objeler yok. Devasa Büyükşehir binasının gölgesinde kalmış İlk Kurşun Anıtı dışında heykel bulunmuyor.
200 bin metrekarelik meydanın çoğu yeşil alan ve buralara çok sayıda kocaman kayalar konmuş. Oysa bu mekanlara bazı kahramanlarımızın, usta elinden çıkmış küçük heykelleri, büstleri veya maskları konulabilir.
Bu konuda, 1919’da Yunan işgali sırasında “Yaşasın Venizelos” demediği için süngülenen Şehit Fethi Bey, 9 Eylül’de Vilayet binasına Türk bayrağını çeken Yüzbaşı Şerafeddin ve benzerlerine öncelik verilebilir

BAKIMSIZ

Bilge mimar Turgut Cansever’in dediği gibi meydan, çok farklı kişilerin bir araya geldiği yer olarak toplumun ve şehrin çekirdeğidir. Konak Meydanı tam böyledir.
İnsanımızın birçok meziyeti var. Ama çevre temizliği konusunda zayıfız. Meydandaki oturma yerlerinde kuru yemiş kabukları ve çeşitli atıklar yerlere bırakılır.
Konak Meydanı Büyükşehir Belediye binasının, Vilayetin tam önündedir. Bir prestij mekanıdır.
Devamlı temiz tutulması şarttır. Yeterince görevli ve devamlı kontrolle bu kolayca sağlanabilir. Ne yazık ki belediyemiz bunu ihmal ediyor.
Çimlerin üzerinden korsan geçişlerle çokça toprak yol haline gelmiş yerler var. Buralar tamir edilip, gerekirse alçak çitler konarak geçişler önlenmelidir.
Bahri Baba parkının da daha Mayıs ayının başında çimleri kurumuş durumda. Hele buradaki metro çıkışının önü bir rezalet.
Duvar dibinde toprak bir alan var fakat çim ekilmemiş. Hiç olmazsa buraya parke döşenebilir.
Köşedeki iğreti çöp konteyneri her zaman kirli. Burası yoksul Anadolu kasabalarının garajlarına benzer bir görüntüye sahip.
İzmir’in en merkezi yerleri bu bakımsızlığı hak etmiyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.