Kurban… Çağrışımları ne kadar bol bir kelime. Mesela yalvarıp yakarma sözü olarak kullanılır.
Alaaddin Yavaşca’nın Hicaz şarkısında olduğu gibi:
“Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mahım / Kurbanın olam var mı benim bunda günahım.” Güney illerimizde bir yakınlık ifadesi olarak arkadaşa: “Hey kurban!” diye seslenilir. Zaten “kurban” kelimesi sözlükte yakın olmak demektir.
Evet, ibadet olarak kurban, Allah’a yakınlaşmak, O’nun hoşnutluğunu kazanmak için kesilir. Hz. İbrahim çok sevdiği biricik oğlu İsmail’i, vaadini yerine getirmek için kurban etmek istemişti.
Görünüşte kurban, bir büyükbaş hayvanı kesmektir. İç anlamına göre ise aşırı ihtirasları yok etmenin sembolüdür.
Hz. İbrahim, çok sevdiği oğlunu boğazlayarak Allah’a olan sevgisini, yakınlığını ispat etmek istedi.
Her kurban kesen bir İbrahim’dir.
Hepimizin ısrarla bağlı olduğumuz birçok İsmailimiz var: Nefsimiz, şişkin egomuz, kibrimiz, gururumuz, makam ve mevki hırsımız, bilgimiz, kariyerimiz…
Bunlara taparcasına bağlıysak eksiğiz demektir. Tamamlanmak için onları kurban etmesini, yani onlara aşırı bağlılığı kesmeyi bilmeliyiz.
Kurbanın bir anlamı da budur. Yunus Emre bu düşünceyi şöyle şiirleştirir:
“Ey Tanrı’yı bir bilenler can Hakk’a kurban kılanlar/ Ölü değildir bu canlar aşk gölünde yüze durur.”
KINALI KURBAN
Yüksek bir amaç uğruna kendini feda etmeye “kurban olmak” denir.
Eşrefoğlu Rumi’nin dediği gibi:
“Elim verdim eline/ Kurban olam diline/ Canlar feda yoluna/ Pirim Abdülkadir’in” Karacaoğlan ise sevdiği kız uğruna kurban olmayı göze alanlardandır:
“Şol salınıp giden dilber/ Boyuna kurban olduğum/ Eğlen burda tanışalım/ Diline kurban olduğum.” Kurbanlık koç süslenir, boyanır.
Buradan hareketle Anadolu’da askere gidecek gençlerin eline kına yakılır.
Bunun anlamı, gerekirse vatan için kurban olsun demektir. En kutsal kurban oluşlardan biri, vatan yoluna can vermektir. Aşık Veysel’in dediği gibi:
“İsterdim hayatta düşmanla savaş/ Milletime kurban olaydı bu baş/ Nasip değil imiş şehitlik kardaş/ İmanım niyetim bana kafidir”
İKRAR KURBANI
Nesimi’nin kurban anlayışı şöyle:
“Canım erenlere kurban/ Serim meydanda meydanda / İkrarım ezelden verdi/ Canım meydanda meydanda.” Alevi kardeşlerimizde kurban uygulaması daha zengindir. Çeşitli vesilelerle sıkça kurban tığlanır. Mesela “ikrar kurbanı”ında, yapılan cem esnasında gelen bütün canlara kurban eti lokma olarak sunulur. Kul Himmet’le bitirelim:
“Ali meydanına bir kurban geldi/ İsmail’e inen koça benzettim/ Anası meledi bağrımı deldi/ İsmail’e inen koça benzettim.
Kul Himmet Üstadım arzular canım/ Koç ile birlikte akıyor kanım/ Ya İlahi kabul olsun kurbanım/ İsmail’e inen koça benzettim.” Cümlenin kurban bayramı mübarek olsun.
Bir yanıt bırakın