Mîmârîmizde gelenek ve ruh

Mimarlık, san’at felsefesi, estetik meseleleri; güzel olan nedir, tenâsüp, âhenk, uyum gibi konular, üç beş cümleyle anlatılabilecek bahisler değil.

Hele bu meselelerin rûhunu ve özünü yakalayabilmek, onlara vücut veren îman ve irfânı gözler önüne sermek oldukça karmaşık ve zordur.

Osmanlı mîmârîsindeki sâdelik ve ihtişâmın sırrı nedir? Bu seviyeyi nasıl yakalamışlardı?

îman ve irfânımızın özünü teşkil eden “tevhîd”in san’ata yansıması nasıl bir sırlı üslûpla gerçekleşiyor ve “Takvâ üzere kurulu mescid”ler hangi ruhla inşâ ediliyordu?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.