Ordu Millet

15 Temmuz darbe kalkışmasının sonuçlarından biri de, dikkatlerin ordumuz üzerine çevrilmesidir. Ordu, bir milletin temel taşlarından başlıcasıdır.
Osmanlı’nın son dönemlerinde ve 27 Mayıs İhtilali’nden bu yana, ordumuz içinde çeşitli darbe teşebbüsleri oldu. Bunlar son derece üzücü ve kalkınmamızı köstekleyen hareketlerdir.
Darbecilik bir hastalıktır. Hastalanan organ kesilip atılmaz, tedavi edilir. Kanser hücreleri gibi ordumuzun bünyesini saran FETÖ mikrobunu temizlemek ne kadar zor olursa olsun, başarılacaktır. Bu vesileyle ordunun yapısında yeni düzenlemelere gidiliyor. Sakın ola ki, bu düzenlemeler ordumuzun gücüne, emir komuta zincirine zarar vermesin.
Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, dostumuz pek az. Ayakta kalabilmemiz güçlü orduyla mümkündür. Bir zamanlar Soros “En büyük ihraç gücünüz ordunuz” demişti.
Elhak doğrudur. O günlerde bu söz yadırganmıştı.
Böyle bir orduya sahip olmasak, bizi bir kaşık suda boğarlar.

KUTLU ORDU

Türk ordusu kutsanmıştır, halkımız böyle inanır. Kaşgarlı Mahmut bin sene önce Divanü Lugati’t-Türk adlı kitabında bir kudsi hadise yer verir: “Bir ordum var ki, adını Türk koydum.” Bu hadis gerçek olmasa bile halkımızın inancını yansıtır.
Aynı inanış M. Akif’in “Orduma ‘Gazi’ dedi Peygamber’im” mısrasında dile gelir.
Yeniçerilik kaldırılınca yeni kurulan ordunun adına, Asakiri Mansurei Muhammediye (Hz. Muhammed’in muzaffer askerleri) dendi. Bu isim de aynı inancı yansıtır.
Yahya Kemal’in “Ordu milletlerin en çok döğüşen, en sarpı” dediği gibi biz “Ordu Millet”iz.
Gerçekten milletimiz, Anadolu ve Balkanlar’da bir “ordu millet” haline geldi.
Bu güzel topraklarda, bir “ordu millet” şahlanışı, çalışkanlığı ve disiplini içinde medeniyetini kurdu.
Yenikapı mitinginde halkımızın Gemelkurmay Başkanı’na gösterdiği ilgi göz yaşartıcıydı.

RUH ORDUMUZ

Nihad Sami Banarlı bir de “ruh ordumuz” dan söz eder: Bu ordu, asırlarca bu vatanı almak ve vatanda ebedi kalmak için şehit olmuş ecdadımızın ruh ordusudur.
Bu ordu, maddi değil, manevidir.
Bir İstiklal Savaşı Destanı, şöyle anlatır:
Yunan askerleri derler ki: “Biz silahlarımızın üstünlüğüne güveniyorduk.
Bizi yıldıran, Türk silahlı kuvvetleri üzerinde uçuşarak, süngülerini vicdanımıza batıran o, nurdan evliya ordusu; Türk’ün heybetli ruh ordusu oldu.” İstiklal Savaşımız için yazılan şiirlerin en güzeli Yahya Kemal’ın “26 Ağustos 1922” adlı dörtlüğüdür:
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi/ Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi/ Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/ Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın.” Bu muhteşem şiir, Türk ordusunun halkımızın inancındaki yerini çok güzel ifade eder. Ordumuza sahip çıkmalı, onun gücüne zarar verecek davranışlardan kaçınmalıyız.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.