Emekli olmadan önceydi. Bir gün Fakültedeki odama bir zat girdi; kibar zarif, şık giyimli ve saygı uyandıran bir tavrı vardı. Bana kitabını hediye temek için gelmiş. Alanımla ilgili, ciltli, lüks kağıda itina ile basılmış bir kitap: “Merzifonlu Şeyh Abdürrahim Rumi”, yazarı: Berin Taşan.
İnci gibi el yazısıyla şöyle bir ithaf cümlesi: “Sayın Prof. Dr. Mehmet Demirci’ye en iyi dileklerimle.İzmir, 18 Aralık 2008, imza.”
Nereden nereye? Aradan 9 sene geçtikten sonra sayın Berin Taşan’ı hatırlamamın hikayesini bir önceki yazımda belirttim.Tarık Dursun K.’nın kitabında adı geçen şairlerden biri.
Beni ziyareti sırasında bereket ev telefonunu yazmışım.Numarayı çevirdim, kibar bir hanım sesi, eşi Meral Hanım çıktı. Göztepe’deki evini tarif etti, ziyaretine gittim. Meral Hanım konuşkan, telaffuzu ve Türkçesi güzel zarif bir insan.Maalesef 2 yıl önce bir trafik kazası sonucu Berin Bey yatağa bağlı kalıp sonunda alzaymır olmuş. Meral Hanım ona bir ibadet şevkiyle bakıyor.Ayrılırken yatağının başına varıp kendimi tanıttım, gülümsemekle yetindi, konuşamıyor.
Gidiş sebebimden biri “Bir Tanığım Kalsın” isimli kitabını almaktı. Burada Berin Bey meslek hayatını anlatır, kendisi Merzifon 1928 doğumlu, 89 yaşında.
1953’ten itibaren İzmir, Şiran, Karaburun, Sinop ve İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Savcılığı yaptı. Ömrünün 52 yılı İzmir’de geçti. Kemal Baysak Belediye Başkanı iken, Karşıyaka Adliyesinin yanındaki bir sokağa “Şair Hukukçu Berin Taşan Sokağı” ismi verildi.
***
Berin Taşan şöyle diyor: “Atatürk devrimlerine inanmış, Cumhuriyetin ilkelerine bağlı, ona sahip çıkan bir hükümetin Adalet Bakanlığında savcı olarak çalışmak mutluluğuna erişemedim. Görevde kaldığım 33 yılın 30 yılında hep tutucu, parti çıkarlarını ön planda tutan, Atatürk devrimlerine karşı sağcı partiler iktidar oldu.” Bu görüşlerin hepsine katılmak mümkün değil.
Savcımız şiir ve edebiyatla iç içe olan biri. Bu alan uzun yıllar “sol”un ve muhalif zihniyetin egemenliği altındaydı. Berin Bey’in arkadaş çevresi bu tür kimselerden oluşur.
***
Berin Taşan yüksek karakter ve ahlak sahibi biri. Haksızlığa asla tahammül edemez, kimseye minnet etmez. Bu yüzden mesleğinde daha yüksek mevkilere gelememiş.
Ama o “kimsesizlerin kimsesi” olmayı tercih etmiş.
Sinop’ta on yıl görev yaptı, burası küçük bir şehir ve hapishanesiyle meşhur. Eşi Meral Hanım avukattır. Fakat bir savcı eşi olarak ona avukatlık yaptırmamıştır.
***
Bu yazının amacına gelince: Berin Bey şairdir, yazardır, sol çevrelerde tanınan biridir. Aynı zamanda inançlıdır. Bu durum belki genlerinde vardır. Kendisi bir şeyhin 15’inci kuşaktan torunudur.
Bir yazar ve araştırmacı olarak büyük büyük dedesine karşı görevini ifa etmiştir: Merzifonlu Şeyh Abdürrahim Rumi kitabını yazmıştır (Egetan, 2008).
Abdürrahim Rumi (ö. 1461?), bir ilim ve kültür merkezi olan Merzifon’da müderris, Zeyniye Tarikatı şeyhidir (Bkz, Reşat Öngören, Bir Aydınlar Tarikatı:
Zeyniler).
Dillerde dolaşan meşhur beyti şöyledir:
“Tövbe ya Rabbi, hata rahına (yoluna) gittiklerime / Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime”
B. Taşan Bey’e, 6 asır önce yaşamış olan dedesini tanıtan bu değerli kitabı dolayısıyla, Tasavvuf bilimi adına teşekkür eder, tez zamanda şifa bulmasını dilerim.
Bir yanıt bırakın