Akhisarlı Şeyh İsa

Akhisar, Manisa’nın en büyük ilçesi.
Maddi ve manevi yönden zengin bir beldemiz. Akhisar Belediye Spor Süper Lig’te tek Ege takımı.
Akhisar “iki kanatlı” bir şehrimiz. Tarımda ve sanayide ileri olduğu kadar, manevi zenginliklere de sahip. Tarihiyle ve maneviyatıyla barışık.
Şeyh İsa Akhisari, bu beldenin temel direklerinden biri. “Şeyh İsa” isminde bir mahallesi, camisi, türbesi ve aynı adı taşıyan Anadolu Lisesi var.
Şeyh İsa Cami ve türbesi, ferah avlusu, eksik olmayan ziyaretçileri ile mahalle arasında bir huzur ve sükun merkezidir.

URLA’DAKİ İZLERİ

Bayramilik, Hacı Bayram Veli’nin adıyla anılan bir tarikattır. Günümüzde fazla mensubu yoktur. Akhisarlı Şeyh İsa, Bayrami şeyhidir. 1447 (?) – 1531 seneleri arasında yaşadı. Devir Osmanlı’nın yükselme dönemine rastlar; Fatih, II. Beyazıt, Yavuz Selim ve Kanuni zamanlarıdır.
Şeyh Mecdüddin İsa hayatının önemli kısmını Akhisar’da geçirmişse de irşat amacıyla seyahatleri de olmuştur. Antalya, Gelibolu, Malkara, Rumeli, Bursa Karaman, Sivas, İran, Musul, Bağdat ve Şam’a gitmiş; bazılarında uzun süre kalmıştır.
O günün yolculuk imkanları düşünülürse, bu seyahatlerin önemi daha iyi anlaşılır.
Şey İsa’nın Aydın’a gittiği, Köşk ilçesinde 5 yıl kaldığı; Çine, Nazilli ve Tire’de bulunduğu bilinmektedir. Urla’da, kendinden sonra onun yolunu devam ettirenlerden Şeyh Hüsam, Şeyh Bahri ve Şeyh Ali Efendiler meşhurdur. Yani Akhisarlı Şeyh İsa, Ege’nin başka şehirlerinde ve İzmir çevresinde de etkili olmuştur. Evliya Çelebi, Urla’yı anlatırken bu isimlere dair ziyaret yerlerinden söz eder.

YERME, YERİLME

Şeyh İsa’nın hayatı ve menkıbelerini oğlu İlyas kaleme almış. Bu kitabı, tasavvufla ilgili divanları, şiirleri ve menkıbe kitaplarını orijinal yazma nüshalarından günümüze kazandıran Mustafa Tatçı yayımladı. Adı: Şeyh Mecdüddin Bayrami (h yayınları). Yukarıdaki bilgileri oradan aldım.
Kitaptan birkaç alıntı: Bir kişi gelir, halkın kendisini kötülediğinden, topluluk içinde küçük düşürdüklerinden şikayet eder. Şeyhin cevabı şöyle:

“Yerme yerilme, yoldan ırılma. Doğru giden dağ aşar. Yerme yermesinler, vurma vurmasınlar. Kendi dilini tut, elin sözünü yut”

” Şeyh İsa dünya-ahiret dengesine önem verir, mensuplarına şunu öğütlerdi: Benim yolumda bulunanlar ilim tahsil ederken bir de sanat (zenaat) öğrensinler. Sanatı olmayan dünyada zillet çeker. Sanatsız kimse başkasına muhtaç olur, özgür iken kul haline düşer.
Şeyh İsa’nın Türkçe dualarından biri:

“Allah dersem ar olmaya / Mü’min kalbi dar olmaya /Allah diyen aşıklara/Senden özge yar olmaya”

Şey İsa bir kış günü Çorak Dağı’na gider, karların altından ot bulup aç kalmış geyikleri doyurur yeni doğmuş bir geyik yavrusunu sarıp sarmalayarak dergahına getirir, üç ay besledikten sonra götürüp anasının yanına bırakır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*