Celal içinde Cemali görmek

Tasavvuf düşüncesinde vahdeti vücud inancı önemli bir yere sahiptir. Buna göre gerçek varlık bir tanedir, o da Allah’ın zatıdır. Öteki varlıkların tamamı Allah’ın isim ve sıfatlarının birer surette tecellisi olarak ortaya çıkar. Hakk’ın isim ve sıfatları iki ana gruba ayrılır: Cemal ve Celal. Kelime olarak “cemal” güzellik, “celal” ise yücelik, öfke ve hiddet demektir.

Cemal tecellisi Allah’ın güzellik ve rahmetini gösterir; celal ise, kahredici yönünü öne çıkarır. Biz beşer olarak cemalden hoşlanır, celalden dolayı üzülürüz. Ama dünya var olduğundan beri celal ve cemal vardır ve iç içedir.

Niyazi Mısri öyle der: “Cemalizahir olsa tiz celali yakalar anı/Görürsün bir gül açılsa yanındahar olur peyda.”

Yani Hakk’ın cemali görününce, hemenardından celali gelir. Bir gül açılınca,yanında dikenin oluştuğunu görürüz. Gülcemalin, diken celalin simgesidir. İşin hoştarafı ise şudur: Hakk’ın cemali celalinegaliptir. “Rahmetim gazabımı geçti”kudsi hadisi bunu gösterir.

50 MÜSLÜMAN ŞEHİT
Dünya küçüldü. Herhangi bir yerde vuku bulan bir olay, anında her tarafta duyulup seyrediliyor.

Geçtiğimiz günlerde Yeni Zelanda’da vahşi bir hadise yaşandı. Gözü dönmüş fanatik bir terörist, Cuma namazı sırasında 2 camiyi basarak 50 müslümanı şehit etti, bir o kadarını yaraladı. Bir insan ve müslüman olarak hepimizin yüreği parçalandı.

O Yeni Zelanda ki huzurlu ve müreffeh, kendi halinde küçük bir ülkedir. Kanlı terör, gidip orada masum müslümanların canına kast etti.

CEMAL NEREDE?
Başta verdiğim bilgilere göre bu olay tam bir “celal tecellisi”dir, herkesin içini kanatmıştır.

Peki bu olayda celal içine cemali görmek nasıl olacaktır? Yeni Zelanda olayında gerçekten tam da celal içinde cemal tezahür etti. Şehit olan 50 müslümanın yakınları, sevenleri elbette büyük acılar yaşadı, yaşıyor. Onlar, başka müslümanlar ve insanlığın büyük bir bölümü Celal’in şiddetini ve kahrını derin bir şekilde hissettiler.

Ama sonunda bir de Cemal doğdu, insanlık ölmemiş, dendi. Yeni Zelanda’nın ufak, tefek, zayıf bünyeli, gösterişsiz başbakanı, çok önemli bir insani duruş sergiledi. Böylece gözlerde ve gönüllerde cemal tecellisi çiçeklerinin tomurcuklanmasına yol açtı.

Genç başbakan bayan Jacinda Ardern ilk günden itibaren yapmacıksız, gayet samimi duygularla mazlum müslümanların yanında yer aldı. Zarif bir siyah başörtüsü takarak taziyelerde bulundu. Müslüman usulü selam verdi, mecliste Kur’an-ı Kerim okuttu, Peygamberimizin hadisini söyledi. Emniyet güçleri ve şehir halkı taziye törenlerine saygıyla katıldı.

Bütün bunlar elbette ölenleri geri getirmez. Ama geride kalanlar için, bütün insanlık için ümitlerin yeşermesine yol açtı. İnsanların hepten kötü olmadığını kanıtladı. Celal içre cemalin olduğunu, Allah’ın dikenler arasında gül de yarattığını gösterdi.

NOT: İmza günü, İzmir Kitap Fuarı, Nefes Yayınları standı, 7 Nisan Pazar saat: 14.00. Yeni çıkan kitabım: Gidenlerin Ardından.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.