Değişen Ramazan etkinlikleri

Ramazan, dini-manevi atmosferin en yoğun şekilde kendini hissettirdiği ve yaşandığı bir zaman dilimi olarak dikkati çeker. Ramazan ayının dini ve sosyal hayatımızda silinmez damgaları vardır. O, kültürümüzün önemli bir parçasıdır.
Her ramazanda güzel vatanımızın bütün ufkunu dini, manevi bir atmosfer kuşatır. Bu, herhangi bir zorlamayla değil, kendiliğinden oluşur. Sanki bir ramazan maneviyeti her yerde hissedilir. Gazeteler, radyolar ve televizyonlar yayınlarında ramazanın kudsiyetine iştirak ederler. Bazı eğlence yerleri ve meyhaneler tatile girer.

Bu satırları seneler önce yazmışım.
Geriye dönüp baktığımda bazı şeylerin değiştiğini fark ettim. Mesela günümüzde gazetelerin çoğu bu ayın şanına layık Ramazan Sayfası vermiyor. Bir zamanlar büyük gazeteler en iyi Ramazan sayfasını hazırlamak için yarışır, o günlerin meşhur ilahiyatçılarına yazı yazdırırlardı.

KANIKSAMA

TRT’nin tek kanal olduğu dönemde, Ankara’ya gidip iftar programı için birkaç band kaydı yaptığımı hatırlıyorum. O günlerde bu yayınlar canlı değildi, banddan verilirdi. Konuşmacı ve seyirci olarak bu yayınları heyecanla takip ederdik.

Anlaşılan her şeyin bir ömrü var. İftar saatlerinde yapılan yayınlar artık şahsen benim ilgimi çekmez oldu. Birçok konuda olduğu gibi bunda da bir kanıksama doğmuş olmalı.

Bir ara toplu iftarlar ve büyük iftar çadırları pek bir moda olmuştu. İki yıllık pandemi, ardından bu seneki deprem felaketi ve aşırı pahalılık toplu iftarları sekteye uğrattı.
Bu yıl daha çok deprem bölgelerinde ve Anadolu’da varlığı gözüküyor.

Ramazan kültürü ve toplumda Ramazan’ın karşılığı elbette sözünü ettiğim konulardan ibaret değil. İzmir gibi daha seküler sayılan bir şehirde bile, iftar saatlerinde sokaklar, caddeler çok tenha oluyor. Gene iftara yakın zamanlarda fırınların önünde hayli uzun pide kuyrukları görülür. Amaç fırından yeni çıkmış sıcacık pideyi alıp iftar sofrasına yetiştirmektir.

İstanbul camilerinin teravih namazı programları dikkatimi çekti. Hatimle veya Enderun usulü teravih kılınacak camilerin listesi verildi. Mehmet Kemiksiz Twitter’da her gün Enderun ekibinin hangi camide bulunacağını bildiriyor. Doğrusu İstanbul’da olup o teravihlerden birine katılmak isterdim.

ENDERUN USULÜ TERAVİH

Enderun usulü teravihte, teravih namazının her 4 rekâtı, farklı musiki makamlarında kılınır. 4 rekat bitip selam verilince aralarda yine aynı makamlarda ilahiler söylenir. Böylece 20 rekatlık uzun teravih namazı musiki ile zenginleşerek daha bir zevkli hale gelir.

Bunun sağlanabilmesi için imamın ve müezzinlerin iyi seviyede musiki kültürüne, bilgisine ve güzel sese sahip olmaları gerekir. Bunun için birden çok müezzin gerekir, bu topluluğa ve bu usule de “cumhur müezzinliği” denir. Burada musiki amaç değil, ibadetin huşu ve coşkusunu destekleyen bir araçtır.

Enderun usulü teravihte, önce müezzin “Hicaz” veya “Uşşak” makamında kamet getirir, yatsı namazı da buna göre kılınır.
Teravihe başlanırken baş müezzin salavat çekerek makamlar arasındaki geçişi sağlar. İmam baş müezzinin gösterdiği makamda 4 rekâtı kıldırır, arada yine aynı makamdan ilahi okunur. Tekrar baş müezzin diğer makamdan salavat getirerek, imamın o makamdan namazı kıldırmasını sağlar. Itri’ye dayandığı söylenen Enderun usulü teravihte en çok “Hicaz”, “Segâh”, “İsfahan”, “Uşşak” ve “Acemaşiran” makamları kullanılır, vitir namazı “Segâh” makamında kılınır.

Ramazanın maddi-manevi feyiz ve bereketinin ülkemizde her zaman canlı ve hissedilir olmasını niyaz ederim.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*