Manisa’nın bereketli ilçesi Turgutlu’nun eski adı “Kasaba”dır. Bu sadece bir isimdir. Bugün 160 bini aşan nüfusuyla Turgutlu büyük bir şehir hüviyetindedir.
Başlıktaki söz bir kitap ismidir. Yazarı Kemal Yurdakul Aren, Manisa’lı bir Türkçe_Edebiyat öğretmenidir. 1962-1974 yılları arasında 13 sene Turgutlu Lisesi’nde öğretmenik yaptı.
Kemal Bey vefalı bir insandır. Doğduğu ve liseyi okuduğu Manisa’yı anlatan “Çaybaşı’ndan Manisa” adlı bir kitabı var. Şöyle der:
“Turgutlu, yeniden yapılandığım ve doyduğum beldedir! On üç sene suyunu içtim, ekmeğini yedim; ayrıca ilk memuriyet maaşımı burada aldım; burada evlendim, çocuklarım burada dünyaya geldiler!.” Turgutlu’ya olan vefa borcunu bu kitapla ödemiş olur.
K. Aren’in çok güzel bir dili var. Sohbet üslubunda, kolay okunan bir özelliğe sahip samimi, içi dışı bir, sıcacık ifadeleriyle okuyucuyu sarıp sarmalar, hemen kendi dünyasına çekiverir.
BİLMEK VE ÖĞRETMEK
Kitapta öğretmenlik hatıraları önemli yer tutar. Turgutlu Lisesine gelip, hiçbir tecrübesi olmadan hemen sınıfa girmesiyle başlayan tedirginlik, acemilik hallerini anlatır. Ama Kemal Bey sevecen ve derviş tabiatlı insandır. Derslerinin hakkını verir. Kısa sürede başarılı bir öğretmen olduğu görülür.
“Bilmek başka, öğretmek başka” der ve öğretmeyi tecrübeli bir arkadaşından öğrendiğini söyler.
Bu arada idareci ve öğretmen olarak çeşitli insan tipleri hakkındaki gözlem ve tahlilleri dikkate değer. Onun bu konuda yazdıkları, Eğitim Fakültelerimizdeki pedagoji ve öğretmenlik bilgisi derslerinde okutulacak örnek metinler niteliği taşır.
CÖMERT İNSANLAR
Kitapta 1962-1974 arasında Turgutlu’nun sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına dair çok kıymetli gözlem ve değerlendirmeler vardır. Kemal Bey’in ifadesine göre Turgutlu’nun yerli halkıdan tanıdık ve komşuları çalışkan, mütevekkil ve cömert insanlardır. Şöyle der:
“Turgutlu’da kaldığımız yıllarda çarşıdan pek meyve, hele üzüm aldığımızı bilmem. Konu-komşu, dost-ahbap, bütün tanıdık bağcılar, sepet sepet üzüm ve meyve getirirlerdi. Sade bize değil, bağı olmayan komşu ve tanıdıklara… Ve onlar böyle ikramları, mahsulün bereketi sayarlardı.”
Turgutlu’nun altın sarısı üzümü ve bağları meşhurdu. Ama heyhat! Turgutlu bağları, o cennet bahçeleri, 1970’lerden sonra birer birer elden çıkmış, kurulan tuğla fabrikaları, o güzelim kaliteli toprağı yiyip bitirmiştir. Sonunda “Turgutlu ovası çiçek bozuğu yüzler gibi, oyuk oyuk çamur göletleri ile dolmuştur.”
*
Kitapta tahsili olmayan fakat irfan sahibi çok sayıda kadın ve er kek tiplerinden söz edilir. “İkisi profesör, birisi Tarih fakültesi mezunu ve biri de doktor 4 evlat sahibi ümmi, musalli, mübarek insan Salim Amca; çalışkan, yardımsever ve cömert biridir.
İzmir İlahiyat Fakültesi hocalarından Turgutlulu merhum Ayhan Altınkuşlar ve O. Seyfi Yücetürk ile ziraat işletmeciliği yapan Şeyh Alaaddin Yayıntaş, hürmetle yadedilen isimlerdir.
“Güzel İnsanlar Kasabası Turgutlu” kitabını yayımlayan Turgutlu Belediyesi’ne kültürümüz adına teşekkür ederim. Daha iyi bir sayfa düzeni ve kapakla, eserin tekrar basılma zamanının geldiğini Belediye Başkanı Turgay Şirin’e hatırlatmak isterim.
Bir yanıt bırakın