Tarihte Kudüs

Kudüs üç ilahi dinde kutsal sayılan bir şehirdir. Tevrat, İncil ve Kur’an’da saygıyla anılır.
Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Kabe ve Medine’deki Mescid-i Nebi Müslümanlarca ziyaret amacıyla seyahat edilebilecek üç mescidden biridir.
Namaz ibadeti emredilince kıble olarak önce Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya dönerek ibadet edildi, daha sonra kıble Kabe’ye çevrildi. Hz. Peygamber’in Miraç mucizesi Mekke’de başladı, ikinci ayağı olarak Mescid-i Aksa’dan göklere doğru devam etti.
Eski bir Hristiyan şehri olan Kudüs (17/638) tarihinde fethedildi.
Hz. Ömer bizzat gelerek şehri teslim aldı. Bu sırada kan dökülmedi Kudüs halkıyla yapılan bu anlaşma ile belli bir vergi ödendi.
Kudüs, İslam dünyasında Mekke ve Medine’den sonra üçüncü kutsal şehir olma özelliğini sürdürdü.
Bazı sahabiler ve Rabia el-Adeviyye, Bişr el-Hafi ve Seri es-Sakati gibi sufilerin kabirleri Kudüs’tedir.
I. Haçlı Seferi’ne katılan ordular 1099’da Kudüs’ü ele geçirdi. Bu şehir Müslümanlar tarafından fethedilirken can ve mal güvenliğine dokunulmamıştı.
Haçlılar ise tam aksine bir davranışla şehirde bulunan bütün Müslümanları ve Museviler’i öldürdüler.
Haçlılar Kudüs’teki Müslüman eserlerini de yağmaladılar.
Kubbetü’s-sahra ve Mescid-i Aksa’daki değerli eşya tahrip edildi, çalınıp götürüldü.
Selahaddin Eyyubi 1187’de Kudüs’e girdi. Haçlılar’ın 88 yıl önce kana buladıkları şehirde hiçbir taşkınlık yapılmadı;
Müslümanlar zafer sevincini olgunluk içinde kutladılar. Haçlılar Kudüs’ten çıkıp giderken Ortodokslar şehirde kaldı. Museviler’in de şehre yerleşmesine izin verildi. Hıristiyanlara ait kutsal yerlerin idaresi Ortodoks kilisesine teslim edildi. Saray olarak kullanılan Mescid-i Aksa camiye çevrildi.

OSMANLI DÖNEMİ

Kudüs Yavuz Sultan Selim’le Ekim 1516’da Osmanlı yönetimine girdi ve 1917’ye kadar dört asır devam etti.
Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde büyük imar faaliyetleri gerçekleştirildi.
Kubbetü’s-sahre restore edildi.
Bugün hala ayakta olan surlar yapıldı.
Beytüllahm ve Halilürrahman’dan Kudüs’e su getiren kanallar tamir edildi, şehir suyunun dağıtımı yenilendi. beşi sur içinde olmak üzere 6 çeşme yapıldı.
Padişahın eşi Hürrem Sultan’ın 1551’de yaptırdığı külliye de Kudüs’ün en önemli hayır kuruluşlarındandır.
Cami, medrese, han, ribat ve imaretten oluşan külliye Kudüs’teki Osmanlı eserlerinin önde gelenlerindendir.
Günümüzde bakımsız bir vaziyette ayakta olan imarette yüzlerce misafir, sufi, medrese öğrencisi ve fakire yemek dağıtılmıştır

İLİM VE İRFAN YERİ

Kudüs aynı zamanda bilim merkezi idi. Şehirde kurulan medreseler vakıflarla ilim desteklendi.
Medreselerin etrafı tasavvufi hayat açısından da canlandı.
Mescid-i Aksa ve Şam Kapısı civarında birçok tekke ve zaviye yer almakta, Mevleviyye, Şazeliyye, Rifaiyye gibi tarikatlar şehrin dini ve kültürel hayatına belirgin katkı sağlamaktaydı.
Memlük ve Osmanlı dönemlerinde yapılan büyük binalar, camiler, medreseler, tekkeler, zaviyeler, ribatlar ve hankahlar şehrin ekonomik hayatına önemli katkı sağlamıştır.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında ise tarihinin altın çağını yaşamıştır.
(Devam edecek)

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*