Tekkeler ve Zaviyeler

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocası Prof. Dr. Mustafa Kara, ülkemizin değerli bir akademisyenidir.
Tasavvuf alanında vazgeçilmez bir bilim adamıdır. Alanında birçok esere imza atmıştır.
“Tekkeler ve Zaviyeler” adlı kitabının ilk baskısı 1987’de çıktı.
Bilindiği gibi tekkeler 1925’te kapatılmıştı.
Sağlıklı çalıştığı dönemlerde bu kurumlar önemli bir yaygın eğitim işlevi gördüler, insanımızın dini-manevi ihtiyacına cevap verdiler. Kapatıldıktan sonra ise tek taraflı olarak hep eleştirildi ve karalandılar.

NELER VAR?

Mustafa Kara’nın kitabı tekkelerin kapanmasından 62 yıl sonra çıktı ve alanında en ciddi araştırma eseri olarak dikkati çekti. Kitapta tekkelerin tarihçesi ile arka planı olan tasavvuf hakkında bilgi verilir.
Tarihimiz boyunca tekkelerin ilim ve iktisatla ilgisi, sosyal hayatımızdaki yeri, tekke ve sanat ilişkisi işlenir.
Batıya yönelişimiz sırasında tekkelere nasıl bakıldığı, tekkelerin kapatılması sırasındaki tartışmalar ele alınır. Bu arada şöyle bir anekdota yer verilir:
Hamdullah Suphi Tanrıöver İstiklal Savaşı sırasında ve sonrasında TBMM’de ateşli konuşmalarıyla meşhurdur ve o günlerde Milli Eğitim Bakanlığı yapmıştır. Tekkelerle birlikte türbeler de kapatılmıştı.
Hamdullah Suphi, hiç olmazsa tarihi şahsiyetlerimizin türbelerinin açık kalmasını ister. Atatürk’ün cevabı şöyledir:
“15 sene böyle devam edecek Hamdullah Bey. 15 sene sonra gelin hangi türbenin türbedarlığını isterseniz onu size vereyim.” Kitabın “Tekkeler ve Bugün” bölümünde 1980’lere kadar olan durum ele alınır. Aslında o günden bugüne değişen fazla bir şey yok. O sıralarda tekke yasağının kalkması seslendirilmeye başlanmıştı.
Günümüzde bu istek daha yüksek sesle dile getirilmektedir.

DOĞRU BİLGİ

Konuyu ele alışımın sebebi şu: Önümüzdeki günlerde Mustafa Kara’nın öğrencileri bu eserin 40. Yılı dolayısıyla bir kitap hazırlığına girişmişler. Benden de bir yazı istediler.
Bu vesileyle kitaba tekrar göz attım, güncelliğini ve önemini korumakta olduğunu gördüm. Özellikle FETÖ hareketi sebebiyle tarikat, tasavvuf, tekke konuları dolaylı olarak gündeme geliyor. Bu alana haksız hücumlar yapılıyor.
Günümüzde popüler olan ve öne çıkan bazı yanlış tarikat yapılanmalarına bakarak, tasavvuf inanışı itham altında bırakılıyor.
Hatalı örneklerden hareketle tasavvuf ve tarikat kurumunu kötülemek doğru değildir.
Bu konuda kendisiyle yapılan bir söyleşide Mustafa Kara “Adı şeyh olanların yüzde doksanı şeyh değildir” diyen bir kimsedir.
Konu hakkında belgelere dayalı sağlam ve doğru bilgi sahibi olmak ve kafa karışıklığına meydan vermemek için Mustafa Kara’nın Tekkeler ve Zaviyeler kitabını okumanın tam zamanıdır. (Dergahyayını)

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*