TRT Nağme’de Aşk u Muhabbet

Türkiye’de güzel şeyler olmasına rağmen son yıllarda seviyeli musikimizin ihmal edildiği görülüyor. Seviyeli musikiden kastımız Klasik Türk Müziği veya Sanat Musikisi gibi isimlerle anılan müzik türüdür. Bunun içinde Tasavvuf veya Tekke Musikisi dediğimiz alan da vardır.
Dünyanın her yerinde sanatı besleyen klasiklerdir. Şiirde, resimde, müzikte mimaride bu böyledir. Çünkü klasik olan köklü ve kaliteli olandır. Klasiği iyi bilenler, yeni denemelerde daha başarılı olurlar. Orhan Veli’nin ilk şiirleri aruz vezniyle veya geleneksel hece vezniyledir.
Klasik müziğimizi her şeyden önce Devlet kurumları sahiplenmelidir. TRT televizyonlarında bunun ihmal edildiği görülüyor. TRT Müzik kanalı çoğunlukla harcı alem parçalara yer veriyor. Ancak bir matem veya felaket vukuunda klasik ve tekke musikimiz hatırlanır oldu. Çok kanallı TRT devamlı klasik musiki yayını yapacak bir kanal açmalıdır.
Neyse ki radyo var. TRT Nağme bu ihtiyaca cevap veren bir radyo kanalıdır. Günün her saatinde burada Türk Sanat Musikimizin çeşitli parçalarını dinleyebilirsiniz. Solo, koro, ve enstrümantal, seviyeli eserler sunulmaktadır.

AŞK U MUHABBET
2014 Ocak ayından bu yana TRT Nağme’de canlı bir program devam ediyor: Aşk u Muhabbet. İzmir Radyosunda hazırlanıp, her Cuma günü 16 ile 17 saatleri arasında yayımlanır. Ramazan günlerine ayrı bir renk katacaktır.
Aşk u Muhabbet bir tasavvuf veya tekke musikisi programı. İşin tam da ehli olan kimseler icra ediyor. Dokuz Eylül Ü. İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi öğretim görevlisi Türkan Uymaz metinleri hazırlayıp sunuyor. Bu sırada güfte ve beste sahipleri hakkında kısa bilgiler veriyor.
Seslendirenler Bora Uymaz, M. Emin Ayaz ve Türkan Uymaz. Bora Uymaz hakkında bu köşede çok şey yazdım. Musiki sanatımıza gönül vermiş, bu sahanın yüz akı bir sanatkar.
Sazlar, İzmir’in en kaliteli saz üstatları: Yavuz Akalın, Mehmet Yalgın, Cem Çırak, Ozan Pars ve arkadaşları.

NELER VAR?
Her hafta bir mutasavvıfın şiirlerine yapılan besteler icra ediliyor. Bilinenler dışında hiç icra edilmemiş eserler de gün yüzüne çıkarılıyor. Bu arada çok yeni besteler de çalınıyor.
Ümmi Sinan, Niyazi Mısri, Yunus Emre, Nesimi, Abdülahad Nuri, Mehmed Ali Dede Baba, Erzurumlu İbrahim Hakkı, eserlerinden örnekler verilenlerden birkaçı.
Tasavvuf müziğimizin ruhumuzun derinliklerine işleyen bir yönü vardır. İyi icra edilen bir ilahi, bir tekbir, bir salat-ı ümmiye, insanı adeta kanatlandırır. Tıpkı Nuri’nin Uşşak Tevşihinde olduğu gibi:
“Semadan sırr-ı tevhidi duyan, gelsin bu meydana/ Derun içre bugün Allah diyen gelsin bu meydana”
“Gönül maksudunu buldu, cihan envar ile doldu/ Bu gün Nuri imam oldu, duyan gelsin bu meydana.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.